Tarihin en gizemli topluluklarından bir tanesi Tapınakçılar ailesi. Mason cemiyetlerinin bu şövalyelere sahip çıkması ve varlığını inanılır hale getirmesi hala araştırılmakta ve tartışma konusu olmaktadır.

1099 senesi, Kudüs ve Filistinde bulunan kutsal topraklar ve eserler Haçlıların eline geçti ve bu müslümanları fazlasıyla huzursuz etmekteydi. Türklerin sürekli baskı altında tuttukları

Haçlılar bu konuda rahatsızdı ancak topraklar onların ellerindeydi.  Kutsal bölgeye sürekli Haçlı orduları adına Hıristiyan hacı adayları ziyarete gelmekteydi ve bunun için Haçlıların tedirginliği her geçen gün artmaktaydı. Müslümanların küçük bir saldırısı hacı adaylarını zor durumda bırakabilirdi. Güçlü bir koruma ancak onları bu korkudan ve tehditten uzak tutabilirdi.

Dönemin 9 güçlü şövalyesi imparator tarafından görevlendirildi ve bu kutsal bölgeler onlara emanet edildi. Tapınak şövalyeleri hem rahip, hem hacı adayı hem de bir askerdi ve kendilerine ait kuralları vardı onlar farklıydılar bembeyaz elbiseleri üzerine kızıl hac işareti ile müslümanlara korku salmakta ve güvenliği elinde tutmaktaydılar.

Tapınak Şövalyelerinin Farkı Nedir?

Tapınak şövalyeleri, donanımlı ve bir askerden çok daha farklıydı. Kimileri onlar için cani tanımlaması yaparken kimileri ise dinin en büyük temsilcileri tanımlamasını uygun görmekteydi. Tapınak şövalyeleri her an hacı adaylarına yol gösterip onlara yol boyunca eşlik etmekte yükümlüydüler onların döneminde hiçbir hacı adayına zarar gelmemiştir ve bu onların Hristiyan dünyasında farklı olduğunu ve üstün özelliklere sahip olduklarını ön plana çıkarmıştır. Hacı adaylarına göre şövalyeler tanrının en büyük yardımcısı ve sağ koluydu ve önemli bir görev için bu dünyaya gönderilmişti.

Müslümanlarla İlişkileri Nasıldı?

Hıristiyan olmalarına rağmen müslümanlar tapınakçılarla fazlasıyla iyi geçinmekteydi. Bazılarına göre müslümanlardan para alan şövalyeler kötü askerlerdi ve cinayet işlemeyi severlerdi. Yapılan araştırmalar tapınakçıların aksine cinayet işleyen bir topluluk değil yardımsever bir topluluk olduğunu ortaya koymuştur. Müslümanlar tapınakçılara saygı duymaktaydı çünkü şövalyeler kendi dinlerine göre kutsal bir görev için yaşamaktaydılar. Müslümanlarla konuştukları ve onları kendi dinlerine davet ettikleri söylenmektedir.

Tapınakçıların Sonu:

Tapınak şövalyeleri son dönemde haraç alma ve egemenlik politikası uygulamaya başlamıştı. Kutsal bölgeler müslümanların eline geçtikten sonra tapınakçılar artık görevlerinden uzaklaşmaya başladılar ve yalnızca kendileri için çalıştılar. Asıl amaçları tarikatı yaymak ve bu politika doğrultusunda hareket etmekti.  Paraya olan düşkünlükleri ve zenginlik hedefleri Philippe le Bel'in dikkatini çekmekteydi. (Fransa Kralı) Harika bir komplo teorisi ile tapınakçıları tutuklatmayı başardı. Bu efsane şövalyeler kendilerine yüklenen suçların çoğunu kabul ederek dağılmayı göze aldılar ve işkenceye maruz kalarak yok oldular.

Kategoriler:

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Coğafya Tarih Sitesi Matematik Sorusu Türkçe Sitesi