Tetanos, yaralara bulaşan "klostridium tetani" adlı bakterinin hazırladığı zehirin yaradan vücuda girmesiyle ortaya çıkan ve genellikle öldürücü enfeksiyon oluşturan hastalıktır.
Zehirin etkisiyle gelişen kasılma, nöbetleri ve vücudun katılaşması hastalığın karakteristik özelliğidir. Hastalığı yapıcı bakteri toprakta, bazı insan ve hayvanların bağırsaklarında ve dışkılarında bulunur. Hemen her türlü yaralanma sonucunda bakteri yaraya bulaşabilir ve hastalığa yol açabilir. Bu nedenle yaralanmalarda çok dikkatli olmak ve önlemini hemen almak gerekir.
Türkiye’de çocuklarda gelişir. Kırsal kesimlerde evde yapılan doğumlarda ebe görevini üstlenen bilgisiz kişiler, doğumun ardından çocuğun göbek kordonunun jilet ya da başka kesici aletlerle, mikroplardan arındırmaksızın, keserler. Bu kesici aletlerde tetanos mikrobu varsa, kordon aracılığıyla çocuğa kadar ulaşıp onu hastalandırabilir ve hastalanan çocuk da birkaç gün içinde ölür. Bir başka bulaşma biçimi de yanıklar, çivi ya da diken batması, temiz olmayan iğneler, düşme ya da çeşitli nedenlerle kanamalar sonucunda da tetanos hastalığı gelişebilir.
Nedenleri:
Hastalığa neden olan bakterinin hazırladığı ve protein yapısında olan zehire "tetanospazmin" adı verilir. Bu zehir sinir lifleri aracılığıyla ya da kan içinde merkezi sinir sistemine ulaştırılır. Zehir hem kasların kasılma şiddetini düzenleyen sinir sistemi bölümlerinde bozukluklara yol açar, hem de sinir sistemine ışık, ses, dokunma gibi dışarıdan gelen uyarıların merkezi sinir sistemine gelen uyarıların merkezi sinir sistemine şiddetli bir biçimde yansımasına yol açar. Böylece kaslarda şiddetli kasılma gevşeme nöbetlerine, daha ağır durumlarda da kaslarda çözülmeyen şiddetli kasılmalara neden olur. Bu durumda hastalar kaskatı kesilir. Zehi, sinir hücrelerine bağlanarak etkisini gösterir, bu etkiler eğer hasta yaşarsa geçicidir. Hastalığın kuluçka süresi 2-56 gün arasında değişir. Ancak, vakaların % 80'’inde bu süre 14 gün kadardır. Eğer kuluçka süresi 2-4 gün arasında ise ölüm riski o/o 100’dür.
Belirtileri:
Baş ağrısı, gerginlik, kolayca uyarılma, çenede ağrı ve sertlik, karın ve bel ağrısı, yutma güçlüğü, ağzı açmada zorluk, yüz kaslarındaki gevşeyemeyen kasılma nedeniyle yüzde acı bir gülümseme görünümü başlıca belirtileri oluşturur. Dışarıdan gelen küçük bir uyarı bile şiddetli kasılmalara yol açabilir. Hastanın gırtlak ya da solunum kaslarının kramp biçiminde kasılıp gevşeyememesi nedeniyle boğulma ya da solunum durması görülebilir. Solunum durmasıyla hastanın oksijeni azalır ve beyin bu nedenle ağır hasar görür ya da tümüyle ölür. Solunum durması ve beynin ölmesi, ölümü oluşturan başlıca nedendir. Yaşatılabilen hasta iki hafta içinde iyileşir.
Tedavisi:
Tetanosa yakalanan hastaların öncelikle hastanede tedavi edilmesi gerekir. Hastaya tetanos antiserumu damardan verilir. Antiserum uygulaması için belirtilerin ortaya çıkmasını beklemeye gerek yoktur. Herhangi bir yaralanmada ya da yanıkta koruyucu önlem olarak antiserum uygulanabilir. Antibiyotikler tedavide önemli bir yer tutmazlar. Kasları gevşetmek için de uygun ilaçlar verilmesi yerindedir. Hastaların loş ve gürültüsüz bir odada tedavi edilmeleri gerekir. Tetanos hastalığına karşı en iyi korunma, tetanos aşısının belirli aralıklarla yapılmasıdır. Tetanos aşısı, zehirin zehirsizleştirilmiş biçimidir.
Yeni doğan çocuklar 2-3 aylık olduklarında, içinde tetanosun da bulunduğu karma aşı yapılır ve belirlenen aralıklarla yinelenir. Okul çağındaki çocuklar ve erişkinlerde 3 doz biçiminde difteri ve tetanos aşısı olmalıdırlar. İlk iki doz 4-6 hafta arayla, üçüncü doz İkincisinden 6-12 ay sonra uygulanır. Daha sonra ise her 10 yılda bir difteri ve tetanos aşısı yapılmalıdır. Eğer son aşılanma herhangi bir yaralanmadan 5 yıl önce olmuşsa, yaralı kişiye antitoksin ya da aşı yapmaya gerek yoktur. Eğer son aşılanma 5 yıl ya da daha uzun bir süre önce yapılmışsa, yaralanan kişiye aşı ya da antiserum verilmesinde yarar vardır.
Tetanos belirtilerinin geliştiği hastaya "trakeotomi" adı verilen bir cerrahi girişimde bulunmak yaşamsal önem taşır. Bu girişimde hastanın soluk borusu kesilerek gırtlak spazmında hastanın boğulması önlenir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.