Sağlıklı bir insan günde 7-8 saat uyumaktadır. Bu nedenle yaşamımızın üçte biri uykuda geçmektedir. Uyku tekdüze bir bilinçlik hali değildir. Uykunun ilk üçte biri daha çok derin uykuda son üçte biri ise daha çok rüya evresinde geçer.
Kimi bilim adamları rüyanın beynin bilinçaltı düşüncelerini yansıttığını, kimileri ise isteklerin ve hayallerin bir nevi kişiyi rahatlatmak için dışa vurumu olarak nitelendirir. Uykunun ilk evresi hafif uykudur. Derin uyku ise ikinci evresidir. Derin uykuda rüya evreleri çok önemlidir. İnsan rüya görülürken uyandırılmamalıdır. Çünkü rüyadan yoksun bırakılan kişilerde çeşitli bilişsel (örneğin; uyanıkken dikkat etmede zorluk, dikkat dağınıklığı) ve duygusal (kaygı, hırçınlık) gibi bozukluklar ortaya çıkabilir. Rüya bir nevi beynin rahatlama ve boşaltma işlemidir. Bu nedenle rüya görmek iyidir.
Rüyalar çoğunlukla kişinin istekleri, hayalleri ve düşündükleri doğrultusunda gerçekleşir. Tabi ki hiç aklımızda olmayan şeyleri de rüyada görmek mümkündür. Fakat bu rüyalar daha az ve kısadır. Rüya bize farklı bir şekilde de sunum yapabilir. Örneğin gün boyunca çiçeklerle ilgili şeyler düşündüyseniz rüyada çiçek yerine çiçekli bir elbise yada o çiçeğin renginde bir araba görebilirsiniz.
Rüyalar sizin bulunduğunuz ortama göre de değişiklik gösterebilir. Örneğin uyuduğunuz yer soğuksa, rüyanızda üşüdüğünüzü yada karlar içinde olduğunuzu görebilirsiniz. Yemek yemeden yattıysanız, rüyanızda güzel bir lokantada yemek yediğini görebilirsiniz. Ve bunun gibi binlerce şekilde çıkarır senaryosunu rüya. Bu bir koruma sistemidir aslında. Uyanıkken yapamadığınız şeyleri beyin yapıyormuş gibi algılayarak bir türlü tatmin duygusu oluşturur vücutta. Bütün bu nedenlerden dolayı rüyalar, uyanıkken dikkat ve ruhsal durumlar için yararlıdır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.