Nar, kınagiller familyasına ait bir meyvedir. İçinde bulunan küçük çekirdekler ve meyve gövdesini oluşturan yüzlerce tanecikten oluşmuş durumdadır. Nar meyvesi ılıman iklimlerde yetişir, tadı da zaman zaman tatlı olabilmekle beraber biraz ekşidir.

Nar meyvesi, kuraklığa dayanıklı bir niteliğe sahiptir. Genel olarak Akdeniz iklim tipinde ılıman bir kış veya yaz yağmuru özelliklerine sahip bölgelerde yetişmektedirler. Nispeten daha yağışlı olan bölgelerde ise, genellikle mantar rahatsızlıklarından kaynaklanan kök çürümeleri sorunu yaşanabilmektedir. Nar meyvesi, - 10 °C'ye kadar olan soğuk hava etkisine dayanabilmektedir.

Nar meyvesi, kesin olmamakla birlikte, Akdeniz havzasında iki bin yıldan fazla bir süredir ekilmektedir. Bu bölgede ekilmekte olan narın, yine kesin olmayan bilgiler ışığında, ilk olarak İran'da görüldüğü tahmin edilmektedir. Yaşam alanı olarak, Afganistan ve Pakistan'dan Himalayalar'a kadar olan geniş bir arazide yetişebilmekte olduğu söylenebilir. Yine bu bölgelere çok uzak olmamakla beraber Gürcistan, Ermenistan ve Karadeniz'in doğu kıyılarında, yabani nar bahçeleri bulunmaktadır. Nar yetiştiriciliğini iyi bir boyutta yapan ülkeler arasında Ermenistan, Azerbaycan, Türkiye, İran ve Hindistan sayılabilmektedir.

18. yüzyıl başlarında, İspanyollar aracılığı ile Latin Amerika ve Kaliforniya'ya ulaştırılan nar meyvesi, 2000li yıllardan bu yana, Kaliforniya ve Arizona'da ticari bir ürün haline gelmiştir.  Ülkemizde ise, yoğun olarak Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nde yetiştirilen nar meyvesi, genel olarak tüm yurtta bulunabilmektedir. Bilhassa da; Denizli şehrinin Irlıganlı kasabasında, çok yoğun şekilde nar yetiştiriciliği yapılmaktadır. Buna ek olarak, yine Irlıganlı'da yetiştirilen nar meyveleri, ihracat anlamında da en çok tercih edilen narları oluşturmaktadır.

Nar, Latince'deki "Finike Elması" manasına gelen kelimeyi köken olarak almaktadır. Coğrafi olarak da etkisi gösteren bu meyve, Side (Antalya)'nin anlamını da temsil etmektedir. Ayrıca, İspanya'nın güney bölgesinde bulunan ve tarihi bir şehir olan Granada, ismini nar meyvesinden almıştır.  Nar, Haziran ve Temmuz aylarında, kırmızı renkli çiçekler açmaktadır. Ağaçları çok uzun olmamakla birlikte, 2 ile 5 metre boylarında oldukları söylenebilmektedir. Nar yaprakları karşılıklı pozisyon almış, parlak renkli, ince ve uzun şekilli, kısa saplı ve kırmızı kenarlı olma özelliklerine sahiptir.

Nar meyvesinin yenebilen kısmı, etli olan tohumlarıdır. Bir nar meyvesinde, ortalama olarak 600 kadar tohum bulunmaktadır. Tohumların renkleri ise, beyaz renkten koyu kırmızı renge doğru, değişik renk tonlarında kendilerini göstermektedir.  Nar, çiğ olarak içindeki tanelerinin yenmesi sureti ile tüketilebildiği gibi; nar suyu da oldukça faydalı ve içimi lezzetli bir içecektir. Nar suyu, özellikle Orta Doğu ülkelerinde fazlaca tüketilen, doğal olması halinde de çokça yararlı bir içecektir. 2000'li yılların başlarından itibaren, Amerika Birleşik Devletleri'nde de oldukça popüler olan nar meyvesi ve suyu, besleyici ve lezzetlidir.

Nar meyvesinin bir başka tüketim çeşidi ise, salatalara ekşilik verilmesine yarayan nar ekşisi biçiminin yapılması ile mümkündür. Oldukça beğenilen ve sürekli tüketilebilen nar ekşisi, nar meyvesinin hayata kattığı soslardan biri olmuştur. Ayrıca, nar taneleri aynı zamanda salatalarda kullanılabilmekte ve aşure ya da güllaç tatlılarında süsleme amaçlı da kullanılabilmektedir.