Yılancık hastalığı, deride meydana gelen iltihap sonucu ortaya çıkan bir hastalık türüdür. Yılancığa sebep olan mikrop Amil adında yuvarlak ve minik bir şekildedir. Bu mikrop küçük bir yaradan bulaşabilen zararlı bir türdür. Vücutta lekeler bırakır ve özellikle kırmızı pullu, pulsuz lekelerdir, en çok da vücudun yüz kısmında yer alır ve burada şekillenip, büyürler. Deri üzerinde yer eden bu mikrop yanaklardan başlayarak burun deliği, göz altları ve kulak arkası olmak üzere mikrobun vücuda nüfuz etmesi sonucu kısa süre içerisinde hızlı bir şekilde yayılmaya başlar...

Hastalığın Belirtileri:

Mikrobun bulaşması sonucu vücutta aşırı yorgunluk, bitkinlik, halsizlik ve ateş baş gösterir. Yüksek ateş titreme ile birlikte daha da artarak bünyeyi halsiz kılar, bununla birlikte ileriki dönemlerde suratta kırmızı lekeler hızlı bir şekilde yayılmaya başlar... Alerjik rahatsızlıklardan ayrıldığı nokta ise hastalığın adının da geldiği noktadır. Deri'nin iyi kısmı ile kötü kısmı yılan gibi kıvrılarak birbirinden net bir şekilde ayrılır. Hastalıklı bölgeler daha parlak ve dokunulduğunda daha pürüssüz, kaygan bir yapıya sahiptir. Hasta'nın dili sürekli olarak paslı, ağzı kuru ve yüzü de şişkindir. Bazı hastalarda iltihapların yer değiştirdiği gözlemlenmiştir. Suratta başlayan kızarıklık farklı bölgelere de yayılabilmektedir. İltihap ve hastalık ilerledikçe ateş daha da yükselir ve ağızdaki kuruluk sürekli olarak artış gösterir. Uykular sık sık bölünür, kabuslar görülür ve genellikle terli bir şekilde uykudan uyanılır. İyileşme sürecinde ise dikkat etmeniz gereken nokta kırmızı lekelerin pul pul olarak dökülmeye başladığı dönemdir. Yüksek ateş, düşmeye başlar ve zamanla ağızdaki kuruluk dildeki pas yok olur. Hastalığın en tedirgin edici yanı ise; mikrobun kana karışması ve tüm vücudu ele geçirmesidir. İyileştikten sonra vücut bu hastalığın bağışıklığını kazanmaz ve mikrop tam anlamıyla yok edilemezse sürekli olarak hastalık kendini tekrarlar ve kanı zehirlemeye başlar...

Hastalığın Tedavisi Nasıldır?

İlk olarak doktor kontrolünü şiddetle tavsiye ediyoruz bunun yanı sıra yüksek ateş için evlerinizde uygulayabileceğiniz nemli bez uygun yöntemlerden bir tanesidir. Yüksek ateş için doktorunuz antibiyotik ve gerekli ilaçları sizlere önerecektir. Bunun yanı sıra kırmızı lekeler ve yaralar için de gerekli merhemler yine doktorunuz tarafından yazılacaktır...

Sulfamid ve penisilin tedavisi en bilinen ve en kesin çözümler arasında yer alır. Bu ilaçların piyasaya sürülmesinden sonra Yılancık hastalığının etkisi azalmış ve iyileşmeler daha kısa süreli olmuştur. Mikrop bu sayede tamamen öldürülüyor ve hastalığın tekrarlama durumu da söz konusu olmuyor.

Yılancık Hastalığından Nasıl Korunuruz?

Vücudumuzun temizliğine aşırı özen göstermeliyiz, bunun yanı sıra deriden herhangi bir şekilde kıl koparmak da bu hastalığın tetikleyicisidir. Özellikle sivilcelerin yolunması ve koparılması da çok zararlıdır... Koparılan yerden mikrop kolayca girebilmekte ve vücudu etkisi altına alabilmektedir bu yüzden dışarıdan gelebilecek zehre izin vermeyiniz. Hastalığın belirgin ve düzenli olarak yapılan bir aşısı yoktur yazının genelinde de bahsettiğim gibi Yılancık hastalığından korunmak adına vücudumuza biraz olsun özen göstermeli ve deri üzerinden herhangi bir parça koparmamalıyız.

Kategoriler:

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Coğafya Tarih Sitesi Matematik Sorusu Türkçe Sitesi