Beyin damarlarına uygulanan yüksek basınç bu hastalığın başlangıcında büyük pay sahibidir. Damarlara aşırı uygulanan kan basıncı ve pompalama işlemi sonucu ağır baş ağrılarına verilen isimdir Anevrizma. Çocuklar ve yetişkinler olmak üzere tehdit ettiği yaş aralığı bir hayli fazladır... Hastalığın en büyük tetikleyicileri ise;Stres, sigara ve alkol...Küçük bir baş ağrısı bile bu hastalığı tetikleyebilir ve olumsuz sonuçlar doğurabilir. Anevrizma genelde 40-50 yaş grubu arasında çok daha sık görülmektedir. Daha erken yaşlarda görülen Anevrizma hastalığı ise; Damar hastalıkları ile bağlantılıdır. Bu hastalık genetik olarak da bilinmektedir ve erken teşhis, tedavi süreci gecikirse doğuracağı sonuçlar üzücü olabilir.
Nasıl Korunabiliriz?
Sigara ve alkol bu hastalığın en büyük destekçilerinden birkaçıdır, bu yüzden bu tür zararlı maddelerden bir an önce kurtulmanız gerekmektedir. Diyet, egzersiz ve düzenli beslenme programları hastalığa yakalanmadan önce de düzenli olarak muhakkak uygulanmalıdır. Hastalığın teşhis aşamasında küçük bir baş ağrısı sizler için uyarıcı olabilir. Uzmanlar Anevrizma hastalığı için erken teşhis'in önemini vurguluyor...Uzak durmanız gereken bir diğer husus ise;Stres. Eğer mümkünse stres yönetimi hakkında bilgiler edinmeniz ve bunun adına çalışmalar yapmanız sizin için faydalı olacaktır. Stres sahibi bir bünye daha çok yoruluyor ve daha fazla kan pompalıyor, aşırı derecede pompalanan kan hastalığın başında damarlara şiddetli bir baskı uyguluyor ve bunun sonucunda hastalık meydana geliyor. Daha ileri boyutlara ulaştığı durumlarda ise beyin kanamaları kaçınılmaz bir hal alıyor.
Hastalığın Belirtileri:
Bu hastalık belirgin bir şekilde ortaya çıkmaz ve kendini gizlemeye çalışır fakat belirti olarak sayabileceğimiz bir nokta vardır bu da zamansız meydana gelen kanamalardır. Normal bir kanamadan farklı olarak bu durumdan 1-2 hafta önce meydana gelen şiddetli baş ağrıları hastalığın belirtileri arasında gösterilebilir. Baş ağrıları sinüzit, üşütme gibi nedenlerle kıyaslanamaz çünkü akabinde kanamaları meydana getirecektir. Kanamalar ve baş ağrıları şiddetini arttırdığında bazı hastalar şuurunu kaybedebiliyor ve komada kalabiliyor. Normal bir baş ağrısının yanı sıra şiddetli bir ağrı ve ardı sıra getirdiği zamansız kanamalar Anevrizma için en büyük uyarıcı niteliğinde...
Hastalığın Tedavi Yöntemleri:
Anevrizma tedavisinde hekimler tarafından 2 tür ameliyat gerçekleştirilmektedir:
1- Açık cerrahi: Uzman hekimler tarafından kafatası açılarak beyin kıvrımları içerisinde yerleşmiş olan Anevrizma'ya ulaşılır ve anevrizma boynuna klip konularak anevrizma içerisine kan girişi engellenir. Bu müdahale sırasında kafatası ile birebir bağ kurulur ve hastalığı, Anevrizma'yı yakından gözlemlemek adına daha uygun bir müdahale türüdür.
2- Kapalı tedavi: Damar içerisinden kateter denilen uzun ve ince tüplerle anevrizmanın içine veya boynuna kadar ulaşılarak, anevrizma içerisine kan girişi engellenir. Açık cerrahi müdahaleye göre daha uzak ve dışarıdan gerçekleştirilen bir müdahale türüdür başarı oranı açık cerrahi ile aynı orandadır.
İki tedavi yöntemi de kesin çözüm için yeterlidir ve hastanın durumuna bağlı olarak uygulama aşamasına geçilmektedir. Hastalık saptandığı an da müdahale yöntemine karar vermek çok da kolay değildir. İlk olarak bu müdahaleyi yerinde ve doğru şekilde gerçekleştirecek uzmanların mevcut olması, Anevrizma'nın yeri, boyutu ve hangi müdahale'nin daha uygun olacağı konusunda yapılacak araştırmalar, iki farklı yöntemin hangisi daha az riskli gibi konular hasta'ya yapılacak müdahalede belirleyici unsur olarak yer almaktadır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.