Zemzem suyu bilindiği üzere müslümanlarca kutsal sayılan Mekke' deki kuyudan çıkan sudur. Türkçe' de bol su manasına geliyor. Bu kutsal suya atfedilen bir sürü kutsal özellik bulunuyor. Birçok derde deva şifa kaynağı olduğu söyleniyor.  Tabi bu durumda gözler bilim insanlarına çevriliyor. Peki bu konu hakkında bilim ne diyor? Aslında bu konuda bilim çevrelerince tam olarak bir fikir yürütülemiyor. Çünkü Mescid' i Haram' a müslüman olmayanların girmesi yasak. Bu yüzden ister istemez araştırıcı kitlesi azalıyor ve sadece belli bir kesim bu su hakkında derinsel inceleme yapabiliyor. Hal böyle olunca da müslüman olmayan bilim insanları bu konu hakkında tahmin yürütüyorlar. Ancak zemzem suyunu araştıran müslüman bilim insanları da var. Yer altı suları konusunda uzman olan Prof. Dr. Zekai Şen zemzem suyu hakkında incelemelerde bulunmuş. Zemzem suyu bilindiği gibi yüzyıllardır tükenmeyen ve kaynağının nerede olduğu bilinmeyen yer altı suyudur. Zekai Şen de Arabistan' da bulunan Zemzem Araştırmaları ve Geliştirmeleri Enstitüsü' nde yöneticilik görevinde bilimsel araştırmalarda bulunuyor. Arap Yarımadası' nın en kurak bölgesinde çıkan bu su çok kaliteli ve bitmek tükenmek bilmiyor. Üstelik sadece 1. 5 metre çapında çıkıyor. İlk olarak araştırmalar da bu noktada başlıyor ve bu ilginç noktalar üzerine kuruluyor. Kaynağının nerede olduğu araştırılıyor. Ancak akıllardaki bu soruların ve ilginç özelliklerin kökenine inilemiyor. Gelinen noktada bilim de çaresiz kalıyor ve sadece tahminler üzerine hareket ediliyor. Bilimin çaresiz kalmasına temel etken aslında bu su hakkındaki araştırmaların eskiye dayanmaması. Sadece 35 yıllık bir geçmişi bulunan ve zemzem hakkında araştırmalar yürüten Zemzem Araştırmaları ve Geliştirmeleri Enstitüsü' nün başında 2 yıl öncesine kadar müslüman olmayan bilim insanları görev yapıyordu ve çalışmalar kısıtlı kalıyordu. Zekai Şen' in kendini bu alanda yetiştirmesi ve bu enstitünün başına geçmesiyle 500 kişilik ekiple beraber yeni bir dönem başladı.

Yapılan araştırmalarda zaman zaman zemzem suyu içindeki minerallerin değiştiği ve su debisinin azaldığı görülüyor. Ancak yüzlerce yıldır kesintisiz bu su çıkmaya devam ediyor. Suyun kaynağı hakkında 3 tahmin var ve henüz tahminin ötesine geçip bilimsel kesinliğe kavuşabilmiş değil. En güçlü tahmin Taif Dağı üzerine. Bu dağ her gün yağmur alıyor ve yüksekliği iki bin metreyi buluyor. Zemzem kuyusunun huniye benzediği sonucuna kesin olarak varılmış. Dünya üzerinde bilinen kuyulardan hiçbirinin bu şekle sahip olmadığı belirtiliyor. Bu şekilsel özellik suyun debisinin düzenlenmesinde temel faktör oluyor. Bu araştırmalarda varılan bir başka ilginç sonuç da şu: bölgede birçok kuyu var ancak bölgenin jeolojik yapısıyla alakalı olarak bu kuyulardan çıkan sular çok tuzlu veya mineralli. Zemzem ise bu konuda dengeli bir yapıya sahip ve aynı bölgede bulunan kuyular arasında böylesine büyük farkların olması da kafaları karıştıran bir konu. Son zamanlarda milyonlarca müslümanın bu suyu kullanması nedeniyle bitme noktasına geldiği yönündeki iddialara dair de araştırma yapılmış. Çok uzun vadeli bilimsel tahminlere göre böyle bir ihtimalin bulunmadığı belirtiliyor. Bu tahmine temel oluşturan durum ise şu: kuyudan ne kadar su çekilirse çekilsin kuyu bu su ihtiyacını anında karşılıyor ve değişim göstermiyor.

Bu sudan alınan örnekler Avrupa laboratuvarlarında da inceleniyor. Bu incelemeler sonucunda suyun içinde çok az miktarda kükürt bulunduğu sonucuna varılmış. Dünya Sağlık Örgütü' nün ( WHO ) de dikkatini çeken zemzem suyu, bu kuruluş tarafından da dünyanın en sağlıklı sularından biri ünvanını almış durumda. Zemzem suyunun bilim dünyasını şaşkına çeviren en çarpıcı özellik ve faydaları şunlardır: sıtma hastalığına düşmandır ve baş ağrılarını geçirir. Beden gücünü olumlu yönde etkiler. Ne kadar çıkarılırsa çıkarılsın bu su bitme eğilimi veya belirtisi göstermez. Amerika' da yapılan testlerde içinde mikroorganizma ve bakteri bulunmayan tek su olduğu da kanıtlanmıştır. Ayrıca içildiği zaman hiçbir şekilde idrar yoluyla vücut dışına atılmaz. Sadece ter ile vücut dışına çıkar. Bilimsel değer kazanan bu özellik ve faydaların nedenleri hususunda bilimsel bir sonuç alınabilmiş değil. Bu yüzden bu su hala bir mucize olarak değerlendirilmektedir.