Teknoloji her geçen gün hızla yenilenmeye ve insanlığın beceri sınırlarını zorlamaya devam ediyor. Bir zamanlar imkansız olarak görünen bazı şeyler artık hiç birimiz için yapılamaz ve ulaşılamaz değil. Bizler İnsanoğlu olarak her zaman hayal dünyamızı canlı olarak tutmaya çalıştık. Hayallerimizi, hedeflerimizi, umutlarımızı ilk önce kendi benliğimizde kurgulayarak onların gerçek dünyaya ne kadar uyum sağlayabileceğini sürekli çevrimizde test ettik. Çoğu insan bu konuda başarısız oldu ama içimizden bazıları, bizim kendi hayallerimizin bile ötesine geçerek olabileceğini hiç ummadığımız şeyleri gerçekleştirmeyi başardılar.

İşte bu idealist insanların rehberliği ile Türkiye'de geliştirilen bir program hepimizin hayallerini aşmış vaziyette. Oluşturulan program öyle bir amaca hizmet ediyor ki gerçekten insanlık için çok önemli. ODTÜ ve Koç Üniversitesi araştırmacılarının bir araya gelerek geliştirdikleri bu projenin adı ‘' Beyin verilerini Kullanarak zihinden geçenleri kestiren bilgisayar programı. ''. Sistem tabi ki ilerleyen zamanlarda tamamlanarak bitirildiğinde onu geliştirenler tarafından orijinal bir isimle adlandırılacaktır.

Proje'de çalışanların isimleri şöyle ; Proje yürütücüsü ODTÜ Bilgisayar mühendisliği bölümünden makine ile görme ve öğrenme yöntemleri konusunda çalışan Prof. Dr. Fatoş T. Yarman Vural. Koç Üniversitesinden Bilişsel Psikolog ve Nörobilimci Yrd. Doç. Dr. İlke Öztekin ve araştırma görevlileri olarak geliştirilen algoritmaları canlandıran Mete Özay, Itır Önal, Ömer Ekmekçi, Orhan Fırat.

Proje deneyleri MR makineleri yardımıyla gerçekleşiyor. İnsanlara özgü duygu ve hislere benzer beyin sinyalleri oluşturularak bunlar programın veri tabanına kaydediliyor. Daha sonra bu his ve duygulara benzer özel yapay modeller elde diliyor. Proje ile ilgili çalışmayı daha iyi anlamak için Yarman Vural'ın Anadolu Ajansına yapmış olduğu açıklamayı okumak çok önemli. Kendisi şöyle diyor ; İnsan beyninden manyetik rezonans görüntüleme ile kaydedilen sinyalleri kullanarak, düşündüğümüz nesneleri tahmin eden özgün bir bilgisayar programı geliştirdik. Geliştirilen yöntemde, önce kişinin beyin sinyalleri kaydedilerek bir bilgisayara yükleniyor. Bilgisayar kişinin beyninin yaklaşık bir düşünce modelini çıkararak öğreniyor.  Daha sonra bu kişiden gelen yeni sinyaller ölçüldüğünde bilgisayar kişinin ne düşündüğünü kestirmeye çalışıyor. Soyut duygu durumlarından kişinin mutlu, yılgın, sinirli olup olmadığını belirleyebiliyoruz. Bunun yanında sistemimiz akıldan geçen somut nesneleri de okuyabiliyor. Mesela akıldan geçen renkleri, nesneleri, hayvanları, kılık kıyafetleri, sebze ve meyveler gibi bazı nesneleri doğru tahmin edebiliyor. Şu anda bizim tanımladığımız 10 grupta topladığımız nesneleri de doğru tahmin edebiliyor. Doğru tahmin oranlarımız ise yüzde 80'in üzerinde. ''

Yarman Vural'ın bu sözlerini duyunca projeye destek olmamak mümkün değil. Zaten projenin finansmanını Google üstlenmek suretiyle ne kadar ileri görüşlü bir şirket olduğunu ortaya koymuş durumda. Onların amacıda gelecek zamanda düşünce sistemiyle kontrol edilebilen ve kullanıcının duygularıyla yönlendirilebilen bir arama motoruna sahip olabilmek. Proje çok geniş bir perspektif ile ele alındığında Google şirketinin ne kadar büyük bir adım attığı ortada. Kısacası proje ileriki dönemlerde insanlık için bambaşka bir çığır açabilir çünkü şu ana kadar hep bizi anlayan makinelerden bahsettik. Belki zamanı geldiğinde artık birçok şeyi sadece akıl gücümüzle kontrol edebilecek ve onları yönlendirebileceğiz. Basit bir mekanizma ile üretilmiş özel bir kalemi sadece beyin dalgalarınızla kontrol edebildiğinizi yada evinizin kapsının sadece sizin duygularınıza göre açılıp kapana bildiğini bir düşünsenize. Ne kadar harika bir durum değil mi? Artık hayal gücünüzü siz zorlayın.