Dünya üzerinde medeniyetin başladığından itibaren gökyüzünün sırrı insanların hep araştırmaya yöneltmiş bir konudur. Öyle ki; bu dönemden günümüze kadar gelişen süreç içerisinde gelişen teknoloji ile birlikte, gökyüzünün sırları bilim adamları tarafından keşfedilmeye devam etmektedir. Bu keşfedilme de doğru bilinen bazı bilgilerin de yanlışlığı ortaya çıkarılmıştır. Böyle durumlara verilebilecek en iyi örneklerden birisi de Çoban yıldızıdır.
İlk başlarda yıldız sanılan ama daha sonra gezegen olduğu anlaşılan Çoban yıldızı, aynı zamanda Venüs adıyla da anılmaktadır. Venüs gezegeni, güneş sisteminde yer alan bir gezegendir ve bazı özellikleriyle sistemdeki diğer gezegenlerden ayrılmaktadır. Çoban yıldızı, güneş sisteminde ikinci sırada er alır. Venüs'ü özel ve farklı kılan en büyük etken ise bu gezegenin dönüş yönüdür. Bu gezegen güneş sisteminde ters yönde dönen tek gezegendir. Keşfi oldukça önceye dayanan Venüs gezegeninin bunun dışında da kendini özel kılan özellikleri, bu gezegene özellikle Eski Yunan Medeniyetinde oldukça değer verilmesini sağlamıştır. Tarihte medeniyetin eşiği olarak gösterilen Eski Yunan Medeniyetinde Venüs gezegeni, bu medeniyette bir Tanrıça olan Afridot ile birlikte özdeşleştirilmiştir. Aynı zamanda mistik güçlerin merkezi Çoban Yıldızı kabul edilmiştir.
Venüs, güneş etrafında dönerken bu dönüş dünya günü olarak 224'’e eşittir. Bilim adamları ve astronotlarca oldukça fazla araştırılan Venüs gezegeni Dünya ile kardeş gezegen de ilan edilmiştir. Buna neden olarak ise bu gezegenin dünyayla olan benzer özellikleri gösterilir. Venüs gezegeninin görünür hareketleri güneş sistemindeki diğer 7 gezegenden farklılıklar göstermektedir. Bu özellik ise, bu gezegene mistik olaylar ve doğaüstü güçlerin merkezi olma özelliğini vermiştir. Mistik ögeler, Venüs'ü tarih öncesi çağlarda bir odak noktası haline getirmiştir. Günümüzde oldukça popüler olarak ilgilenen burç yorumları da, Venüs gezegeninin geçmişten bugüne kadar gelen mistik ögelerinden beslenmektedir.
Yapılan araştırmalar sonucunda Venüs gezegeninin bilinirliğinin M. Ö 1700’'lü yıllara dayandığı anlaşılmıştır. Bu bilgiye ise bu tarihte yazılmış olan Eski Babil metinleri ışığında ulaşılmıştır. Babil metinlerinde gök bilimciler Venüs gezegenine oldukça fazla yer ayırmıştı. Mezopotamya adı verilen bölgenin çok uzun zamandan beri Çoban Yıldızını bildiği bu metinlerden yola çıkılarak anlaşılmıştır. Tıpkı Babilliler gibi Eski Yunan Medeniyeti de Çoban Yıldızına ayrı bir önem vermiştir. Bu önem, ünlü matematikçi ve bilim adamı olan Pisagorun araştırmalarına da konu olmuştur. Eski Yunan Medeniyetinde Venüs sabah görüldüğünde Sabah Yıldızı, akşam görüldüğünde ise Akşam Yıldızı olarak anılan bir gezegendi. Pisagorun bu konuda yapmış olduğu çalışmalar sonucunda sabah ve akşam görülen yıldızın farklı değil aynı yıldız olduğu kanıtlanmıştır.
Tarih öncesi dönemlerin ardından takip eden yıllarda da, İlk Çağ insanı "Çoban Yıldızı" olarak adlandırılan gezegen hakkında daha fazla bilgi toplamaya başlamıştır. Bu dönemde ünlü bilim adamı olan Heraklit tarafından Venüs gezegeninin dönüş yönünde bir terslik olduğu vurgulanmış ve bu buluş bilim dünyasında ‘’Güneş Merkezli Sistem’’ olarak adlandırılan görüşün uzun yıllar boyunca tartışılmasına neden olmuştur. Güneş Sisteminde üzerinde yaşadığımız dünyaya yörünge olarak en yakın gezegen Venüs gezegenidir. Aynı zamanda Venüs çıplak gözle görülebilen tek gezegendir. Venüs, Güneş Sistemindeki gezegenler içerisinde yüzey sıcaklığı en fazla olan gezegendir. Gelişen teknolojiyle birlikte günümüzde gezegenlere araştırma amacıyla uydular gönderilmektedir. Venüs ise bu sıralamada ilk sırayı almaktadır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.