Yapılan araştırmalarda tarihte faizi ilk olarak, Sümerlerin MÖ 3000 yıllarında kullandığı tahmin edilmektedir. Yaklaşık 5000 yıllık tarihi olan faiz ilk olarak borç verilen tohumların geri alınırken, %20 daha fazla oranda alınmasıyla ortaya çıkmıştır.
Faiz; bir borç anlaşmasının satışı sonucu elde edilen veya üretim amaçlı girdi olarak kullanılan sermayenin getiri oranıdır. Bu iki anlam iktisadi açıdan birbirlerinden farklı değillerdir ve iktisatçılar tarafından faiz olarak nitelendirilirler
Bazı inanışlara göre faizin haram olduğu ile ilgili bilgiler varken bazı inanışlarda bu konu bazı standartlara dayandırılmıştır. Hıristiyanlığın ilk kitabı olan Luka incilinde faiz haram kılınmıştır. Yahudilerde ise faizle ilgili çifte standart mevcuttur. Kendi din mensupları arasında faiz almak haram kılınmışken yabancılardan faiz almak serbesttir.
Bazı inanışlara göre de kendisinden fakir olandan faiz almak haramken kendisinden zengin olanlara faiz vermek serbesttir. Günümüzde yatırımcılar faizi yatırım aracı olarak görmektedir. Bankalar faizi sermayenin karı olarak görmektedir. Faiz ile borçlanan kişi ve kurumlarda faizi borç olarak görmektedirler.
Faiz borçlanma sisteminde yapılan anlaşmada mantık dışındaysa eğer, (tefecilerle olan alışverişlerdeki gibi) bileşik faizde anapara ödeme imkanını ortadan kaldırabilir ve bu nedenle iflasa neden olabilir. .
Geçmişte Amerika da mortgage kredilerinin yanlış kişilere verilmesi ve faiz oranlarındaki adaletsizlik yüzünden ülke ekonomik olarak gerilemiştir.
Ülkemizde faizin yönetimini T. C. merkez bankası yapmaktadır. Faiz yönetimi eğer yanlış yapılırsa ülkede refah seviyesi düşebilir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.