İncir, dutgiller familyasına ait bir meyvedir. Kendi cinsinin barındırdığı yaklaşık 800 tür içinde, meyve verebilen tek üyedir. Bu nedenle de ticari olarak değer kazanmıştır.

İncir ağaçları, dişi ve erkek olmak üzere ikiye ayrılır. Tek bir ağaç, aynı anda dişi ve erkek fonksiyonlu organlar barındıramaz. Dişi ağaçların meyveleri daha büyük ve daha fazla olmakla birlikte, aynı zamanda lezzetli ve yenilebilir özelliktedir. Erkek ağaçların meyveleri ise hem lezzetli değildir, hem de oldukça küçük ve az sayıdadır. Bu nedenle, erkek ağaçların meyveleri yenmek için değil, yalnızca tozlaşma amacı ile kullanılmaktadır. Tozlaşma olayının sağlıklı şekilde gerçekleştirilebilmesi için, çok sayıda dişi ağacın arasında tek bir erkek ağaç koymak yeterlidir. İncir ağaçlarının çiçeklerinde, tozlaşmanın olabilmesi için, mazı böceklerinin yardımı gereklidir. İncir meyvesinin faydaları ise, oldukça çoktur. Kalsiyum ve fosfor gibi kemik ve dişler için çok kritik öneme sahip maddeleri bünyesinde bulundurur. Kemik ve diş gelişiminin yanı sıra, özellikle kuru incir tüketimi, insan bedeninin hücrelerini yenilemesi konusunda yardımcı olur. Bunun sebebi ise, incirin içinde bol miktarda protein, vitamin ve mineral bulunmasıdır. 100 gram kuru incir tüketildiği zaman, vücudun günlük olarak ihtiyaç duyduğu kalsiyum miktarının %17’si, demir ve magnezyum ihtiyacının %30’u, fosfor ihtiyacının %20’si, B1 vitamin ihtiyacının %5’i ve B2 vitamin ihtiyacının %4’ü tedarik edilmiş olur.

İncir meyvesinin bir başka yararı ise, vücuda alınan kolesterolün, kana karışmadan vücuttan atılmasını sağlamasıdır. Bunu da, içerdiği yüksek orandaki liflerden dolayı başarmaktadır. Yine benzer özelliklerinden dolayı, sindirim sistemini rahatlatarak bu işlevi kolaylaştıran incirin, bakterilere karşı bedeni koruyan bir yapısı da bulunmaktadır. Yukarıda bahsedilen kalsiyum ve fosfor içermesi ile ilgili bir başka faydası ise, incirin içinde bulunan kalsiyumun, diğer besinlere göre çok daha rahat sindirilebilmesidir. Böylece, kemik ve diş gelişimi adına daha dinamik bir yapı özelliğini gösterir. Aynı zamanda, süt içemeyen insanlara da, sırf bu ve bunun gibi özelliklerden ve faydalardan dolayı, incir yemeleri önerilmektedir.

İncirin, içinde bulunan benzaldehit yardımı ile, kanserli hücrelerin büyümesini engelleme ve direnç gösterme gibi faydaları da bulunmaktadır. Çocuklar üzerinde çekinmeden kullanılabilen infüzyon isimli müshil, kuru incirden yapılmaktadır. İki ya da üç adet kuru incirin doğranarak, sıcak su ile 10 – 15 dakika civarında demlenmesi sonrası kolayca yapılabilen infüzyondan, günde iki veya üç bardak içilmesi önerilmektedir. Henüz olgunlaşmamış incir yapraklarından sızan süt, siğil için çok etkili ve doğal bir merhem özelliği taşımaktadır. Yine körpe incir yapraklarından hazırlanan lapalar ile, çıban gibi büyük ve kötü yaraların baş vermesi sağlanarak, bu yaralardan kurtulmak amaçlanır. Kurutulmuş incir yapraklarından hazırlanan çeşitli ilaçlar ise, basur ya da çıbanlar için oldukça etkili olmaktadır.

İncirin, yıllar boyunca cilt ve yüz güzelleştirici olarak kullanıldığı da bilinmektedir. Bağırsakları çalıştırması, badem ile birlikte tüketildiğinde sinir sistemini yatıştırması gibi özellikleri de, faydaları arasında gösterilmektedir. Her besinin fazlasının zararlı olduğu gibi, incirin fazla tüketilmesi de, beraberinde istenmeyen kiloları getirmektedir. Bu nedenle, incir, gün içinde iki - üç sefer ve aralıklı şekilde tüketilmelidir.