Geçmiş hakkında araştırma yapan bilim insanları, araştırmalarında daha çok fosillerden yardım almaktadırlar. Fosillerin geçmişi ise, milyonlarca yıl önceye kadar dayanmaktadır.
Fosiller, bazen kendini kömür ve petrol gibi madenlerle gösterse de bazı durumlarda daha farklı göstermektedir. Bu duruma en iyi örneklerden birisi ise, kehribar maddesidir. Kehribar bir taş olarak anılır ve ağaçların korunma mekanizmaları arasında yer alan reçinelerin fosilleşmiş halidir. Yapılan incelemeler neticesinde kehribarın içerisinde fosilleşmiş canlılara da rastlanmıştır. Şifalı taş olarak kabul edilen kehribarın bileşiğinde, oksijen, hidrojen, karbon ve de süksinik asit bulunmaktadır. Kehribar yapı itibariyle incelendiğinde, bu taşın aşırı derecede saydam olması dikkat çeken ilk özelliktir. Sahip olduğu ultra yumuşaklık ve hafiflik, kehribarın özelliklerinden bazılarıdır. Kehribarlar, oluşum itibariyle iki renkte bulunmaktadır. Bunlardan ilki sarı renktir. Fakat bu sarı tam renginde değil, kırmızımsı sarı şeklinde kendini gösterir. Diğer kehriban rengi ise, donuk sarı renge sahip kehribardır. Bu tür kehribarın diğer bir adı ise eskitilmiş kehribardır.
Kehribar taşı, etkileri nedeniyle şifalı taş olarak sayılmaktadır. İnsan sağlığına olan etkilerinden dolayı şifalı olarak nitelendirilmekte olan kehribar taşının vücuda birçok olumlu yönde etkisi bulunmaktadır. Bu taş, takı aksesuarı olarak çok sık bir şekilde kullanılmaktadır. Öyle ki, kehriban taşından yapılmış olan gerdanlık takısı, troid bezi ve de boğaz enfeksiyonlarının oluşumunu engeller. Yine kehribandan yapılan gerdanlık, guatr hastalığının oluşmasını önlemektedir. Astım ve bronşit gibi solunumla ilgili hastalıkların oluşmaması ve iyileşmesi, kehribar taşının insan sağlığına olan etkileri arasında yer almaktadır. Birçok insan için olumsuz etkiler doğurabilen alerji sorunu, kehribarın iyileştirici gücü sayesinde önlenmektedir. Ağrılar için de, kehriban taşı büyük bir önem taşımaktadır. Yapılan gözlemler sonucunda özellikle de romatizmal ağrıları olan kişiler için kehribar taşı oldukça önemlidir. Bu taşın ağrıları giderme gücünden faydalanmak için, taşı ağrı bulunan yere sürmek yeterlidir. Böylece taşın sürüldüğü bölgedeki ağrıda azalma meydana gelir. Kehribar taşının sindirim sistemine de oldukça fazla olumlu katkıları bulunmaktadır. Bu taş, bağırsakların düzenli ve sağlıklı çalışmasını sağlamaktadır.
Kehriban taşına, sağlık açısından bakıldığında bu taşın öneminin çok büyük olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu taş, özellikle de kişilerin ruh sağlığı açısından çok fazla önem taşır. Yapılan araştırmalar sonucunda, kehribar taşının ruh sağlığına olan etkileri ortaya çıkarılmıştır. Bu taş, melankolik adı verilen ruh halini önlemede oldukça etkilidir. Aynı zamanda, sol bileğe takıldığında depresyonu önlediği ortaya çıkmıştır. Etrafta bulunan ve kişileri olumsuz etkileyen negatif enerji, bu taş sayesinde dağılır ve kişiye pozitif enerji olarak yansır.
Kehriban taşı hem süs eşyası olarak, hem de sağlık alanında kullanılmaktadır. Sağlık alanında bu taş, iyileştirici gücü dolayısıyla birçok tedavi türünde kullanılmaktadır. Kehribar taşı, bedenle temas ettiği anda bedene sıcaklık yaymaktadır. Bu nedenle takı eşyası olarak boyun çevresine takılır. Buradaki amaç ise, taşın verdiği ısıdan yararlanılarak soğuk algınlığını gidermektir. Kehribar taşı, oldukça değerli bir taştır ve bazen sahteleri üretilebilmektedir. Gerçek kehribar taşı, yakıldığında etrafa çam kokusu yaymaktadır. Bunun asıl nedeni ise, kehribarın kozalaklı ağaçların reçinelerinden meydana gelmesidir. Kehribar taşı, sağlık alanının dışında özellikle tespih yapımında oldukça sık bir şekilde kullanılmaktadır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.