Erken doğum dönemi, son adet tarihinden itibaren 37. haftaya kadar olan doğumları kapsamaktadır. Tek çocuk bekleyen kadınlarda yüzde 10-15 oranında rastlanırken, ikiz doğumlarda bu oran artmaktadır. 17 yaşın altı ve 35 yaş üstü anne adayları da erken doğum riskini taşıyan yaş grupları arasında yer almaktadır.

Her bebeğin 9 ay 10 günü anne rahminde geçirmesi en normal ve en uygun durum iken, erken doğumların önüne geçilemiyor. Bugüne göre kıyaslayacak olursak birkaç yıl öncesine kadar prematüre bebekler için yaşam sınırı 27 hafta gibi bir süreydi, fakat günümüzü ele alacak olursak bu sınır 24 haftaya kadar inmiş durumda.

Erken dünyaya gelen bebeklerin önemli bir kısmı tam hazır olmadan dünyaya gelmelerinin olumsuz sonuçları ile karşı karşıya kalıyor. Bu sebepten ötürü doktorlar, dünyanın her yerinde erken doğum riski altında olan bebeklerin bir kaç hafta, hatta bir kaç gün daha geç doğmalarını sağlamak adına, ellerinden gelenin fazlasını yapıyorlar diyebiliriz. Yapılan çalışmalar geciktirilen her gün için bebeklerin yaşama şanslarının büyük bir oranda arttığını gösteriyor.

Bebek Neden Erken Doğar?

Bebeklerin erken doğumları konusunda tek başına ortaya konulan bir sebep yoktur. Bu olay tek bir neden gibi değil de daha çok zincirleme gerçekleşen durumlara bağlı olarak açıklanıyor. En önemli nedenler arasında çoğul gebelik yer alıyor.

Özetleyecek olursak:  Rahim içi ve dışı enfeksiyonlar, çoğul gebelikler, amniyon sıvısının fazlalığı, rahmin yapısal anlamdaki anormallikleri, rahim iç tabakası içine meydana gelen kanamalar, genetik faktörler, doğumu başlatan fizyolojik mekanizmaların erkenden tetiklenmesi gibi durumlar erken doğumun en belirgin sebepleri arasında yer almaktadır.

Kimler Risk Altında?

Erken doğum konusunda bilinmeyen ve anlaşılamayan birçok etken olması nedeniyle bütün anne adayları bu risk çatısı altında değerlendirilmelidir. Ancak bazı hamile kadınların bu durumla karşılaşma riski çok daha yüksektir.

* Yaşı 17'in altında, 35'in üzerinde olan kadınlar

* Birden fazla bebek sahibi olmayı bekleyen kadınlar

* Daha önce düşük ya da erken doğum yapmış kadınlar

* Düşük kilolu ve zayıf bünyeye sahip anne adayları

* Haddinden fazla sigara tüketen kadınlar

* Hamileliğinde vajinal kanama ve vajinal problem yaşayan anne adayları

* Stres konusunda kendini frenleyemeyen anne adayları...

Nasıl Önlenebilir?

Anadolu Sağlık Merkezi'nden Dr. Güçer, erken doğumun önlenebilmesi adına gebelik gerçekleşmeden önce belirli tedbirlerin alınabileceğini belirtiyor ve ekliyor: "En önemlisi gebelikten evvel rahimde herhangi bir anormallik var mı yok mu bunun tespit edilip düzeltilmesi, gebeliğin başında kan sayımının yapılarak, annenin ağır anemisi varsa bunun demir takviyesi ile düzeltilmesi, bunun dışında gebelikte olan patolojik akıntılarda gizli enfeksiyon aramak da erken doğumu önleyebilecektir. "

Biz hastalarımıza onları yormayacak, yürüyüş ve egzersiz tavsiye ediyoruz. 20-26. haftalarda rahim ağzı uzunluğuna bakıyoruz. Bu 3. 5 - 4 cm in altına indiyse veya hunileşme söz konusuysa bu hastalar erken doğum riski altında demektir. O zaman bu hastalara rapor verip, dinlenmeye almayı tercih ediyoruz".