“1660 Ekolü” olarak anılan Klasisizm; 17. yüzyılda Fransa’da doğmuştur. Söz konusu akımın temelinde Antik Yunan ve Roma sanatının özellikleri yer almaktadır. Klasisizm; açıklık, akılcılık, idealizm, soyluluk gibi çeşitli öğeleri bir uyum içinde ifade edilmesidir.
Rönesans ile büyük oranda gelişen Klasisizm, bu dönemde aristokrasinin etkisi ile varlığını tamamlamıştır. Klasisizm, felsefi bir dayanağı içinde barındırmaktadır. Rasyonalizmin etkisi son derece fazla olan bu akımda akılcılık büyük bir rol sahibidir. Klasisizm ile oluşturulan eserlerde aklın kusursuzluğu son derece aktiftir.
Klasisizm, konusunu eski Yunan ve Roma mitolojisinden almaktadır. Bu durum, söz konusu akım ile anılan eserlerde kendini birçok açıdan göstermiştir. Özellikle de değişmeyen tipler, söz konusu etkinin en dikkat çeken örneklerinden biridir. “Sanat sanat içindir. ” anlayışı ile hareket eden Klasisizm’de sanatçılar bu fikrin etkisi ile kişiliklerinin gizlemektedirler. İyi- kötü ayrımından bu şekilde uzak duran Klasisizm sanatçıları, aklın kusursuzluğunu burada da ortaya koymaktadırlar. Aristokrasinin bir meyvesi olan Klasisizm’de soyluluk kavramının ve akılcılığın yanı sıra anlatım özelliğinde yalın ve sade bir yol benimsenmiştir. Eserlerinde kişiliklerini gizleyen sanatçılar, işledikleri konudan çok, konunun nasıl işlendiğine önem vermektedirler. İnsan kavramı, Klasisizm’de değişmeyen fikirleri ve duyguları ile verilir. Klasisizm’de seçilen kahramanlar asla halkta kişiler değildir. Aristokratik temeliyle Klasisizm ile oluşturulan eserlerdeki kahramanlar seçkin kişilerdir. Konu seçiminde ise sanatçılar, sıradan konulardan uzak dururlar. Gelip geçici konular yerine mitolojinin de etkisi ile büyük ve eski, köklü konulara yer verirler.
Klasisizm, özellikle tiyatro ve deneme türlerinde kendisini göstermiştir. Bu iki türün yanı sıra fabl, eleştiri gibi türlerde de eserler veren Klasisizm, romandan oldukça uzak kalmıştır. Tiyatroda üç birlik kuralı ile hareket eden Klasisizm, kendisini en çok bu alanda hissettirmiştir. Olay, zaman ve yer birliği olarak adlandırılan üç birlik kuralı ile hareket eden Klasisizm, trajedi ve komedi türleri ile büyük eserler vermiştir.
Klasisizm’in Temsilcileri
• Racine, Corneille: Trajedi
• Moliere: Komedi
• Montaigne: Denemeler
• La Bruyere: Karakterler
• La Fontaine: Fabl
• Boileau: Eleştiri
• Fenelon, Madame de la Fayette: Roman
Türk Edebiyatı’nda Klasisizm
Dünya edebiyatında adından çokça söz ettiren Klasisizm, Türk Edebiyatı’nda geri planda kalmıştır. Edebiyatımızın ilk çeviri roman olan ve Yusuf Kamil Paşa tarafından dilimize Fenelon’dan aktarılan Telemak, bu akımın özelliklerini taşımaktadır. Bunun yanı sıra Tanzimat Edebiyatı’nın önemli isimlerinden Şinasi’nin Şair Evlenmesi adlı oyunu şekil bakımından Klasisizm’in özelliklerinin taşımaktadır. Yine Tanzimat Dönemi’nden Ahmet Vefik Paşa’nın Moliere’den aktardığı eserler Türk Edebiyatı’nda Klasisizm’in en önemli miraslarındandır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.