Kurbanın diş kayıtlarından tespit edilip cinayet hükmüne varılan ilk dava, 1943'’de Londra’da görüldü. Londra polisi, Güney Londra’da bulunan bir baptist kilisesinin bahçesinde parçalanmış bir ceset buldu.
Yıkık bir sütünun altından çıkarılan cesette kemiklerden sarkan deri parçaları dışında pek bir şey kalmamıştı. İlk bakışta herkes bunun Alman Hava Kuvvetleri’nin işi olduğunu sanmıştı ancak polis şüphelenmişti bunun üzerine Patolog Dr. Keith Simpson cesedi incelemesi için çağırıldı. Dr. Simpson Kilise mezarlığında inceleme yaparken cesedin kirece bulanmış olduğunu farketti buda maktulun masum bir savaş kurbanı olmadığını gösteriyordu. Kirecin ceset yok etmekte kullanıldığı bilinmektedir ancak olaydaki gibi sönmüş kireç değil çünkü sönmüş kireç dokuyu aşındırmaz hatta aşındırmak bir yana muhafaza eder. Cesedi çıkardıklarında başı gövdeden ayrılmış ve uzuvlarının da parçalanmış olduğu tespit edildi. Dr. Simpson cesedi incelelerken boyun bölgesine yoğunlaştı çünkü boyun bölgesi zedelenmiş ve dil kemiği kırılmıştı. Bu kırık, elle boğmanın kesin bir göstergesiydi başka hiçbir yolla kırılamazdı. Cinayet vakası olduğu kesinleştiğinde sıra kimlik teşhisine geldi. Maktul bir kadındı ve başının gerisinde bir tutam kırlaşmış kestane renkli saçlar kalmışti, Dr. Simpson maktulun kemiklerine bakarak 40 ila 50 yaşlarında ve 12 ila 18 ay önce ölmüş olduğunu tespit etti.
Dr. Simpson çeneyi incelediğinde, dişlerin epeyce işleme tabi tutulduğunu gördü. Üst çenede birkaç dolgu ve takma diş izleri görülüyordu ve Dr. Simpson kimliğin belirlenebilmesi için en ayırt edici özelliklerin bunlar olduğunu biliyordu. Kayıp listesinde bulunan Rachel Dobkin olası bir adaya benziyordu kötü bir evliliği vardı ve 15 ay önce kaybolmuştu. Baptist kilisesi yakınında yangın söndürme görevlisi olarak çalışan Harry Dobkin’in eşiydi. Harry Dobkin’in şüpheli olabilmesi için maktulun kimliğinin tespiti gerekiyordu ve bunu eşleştirme tekniği kullanarak yapabilirlerdi. Rachel Dobkin’in kafasının resmini, kafatası röntgeninin üzerine yerleştirip eşleştirme yapıldı bunu yaptıklarında eşleşme mükemmel denecek düzeydeydi ancak bu kimlik belirlemede önemli bir rol oynasada kesin bir teşhis için yeterli kabul edilmezdi. Fotoğraf işe yaramıştı ancak yeterli değildi Dr. Simpson diş kayıtlarına ulaşmaya çalıştı. Ellerinde üst çene vardı alt çene her nedense kayıptı üst çenenin sağında 3 solunda 1 diş vardı soldaki diş ve diğer ikisi dolguydu çene arkasında kalınlaşma olmuştu dişlerin birinde kaplama izi gösteren bir halka vardı orda bir takma dişin ön boşluğu ve o dişi çevreleyen bir halka daha. Bunun üzerine Polis Rachel Dobkin’in diş dokturunu bulmakta gecikmedi. Diş hekimi olan Dr. Chiesa, Dr. Simpson’un elindeki kayıtlara bakmadan maktulun üst çenesindeki dişleri cizdi. Dr. Simpson çizime baktığında bir cerrahın çok net anlayabileceği gibiydi. Dr. Chiesa birebir Dr. Simpson’un elindekinin aynını çizmişti. Ayrıntılı diş kayıtları maktulun kimliğini doğrulamıştı.
Polisin yürüttüğü araştırma kocasının ondan kurtulmak için Rachel Dobkin’i öldürdüğünü ve baptist kilisesine gömdüğünü açığa çıkardı. Bunun üzerine Harry Dobkin tutuklanarak cinayetten yargılandı. Kasım 1942’de Harry Dobkin’in avukatları Dr. Simpson’un bulgularını spekülasyon olarak nitelendirdiler ancak Dr. Simpson çok iyi bir sunum yaparak ileri sürdüğü savında ikna edici bulundu. Jürinin Harry Dobkin’i cinayetten suçlu bulması 20dk’yı geçmedi ve 27 Ocak 1944’de idam edildi.
Bu vaka adli bilimler adına bir zaferdi. Harry Dobkin diş kayıtlarından kimlik belirleme yoluyla hüküm giyen ilk suçlu olmuştu. Bu vaka aynı zaman da Dr. Simpson için parlak bir kariyerin başlangıcıydı, Dr. Keith Simpson tanınmış bir Profesör ve İçişleri Bakanlığı Baş Patoloğu olarak yoluna devam etti.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.