Metin Kurt, 15 Mart 1948 tarihinde Kırklareli’nde doğmuştur. Eski milli futbolcu, antrenör, teknik direktör, sendikacı ve sporcu kimliğinin yanında, Türkiye Komünist Partisi üyesi bir siyasetçidir. Aynı zamanda, Galatasaraylı eski milli futbolcu İsmail Kurt'un da kardeşidir.

Metin Kurt, Galatasaray'da yeteneğini daha çok göstererek ünlenmiş ve kendi döneminin en önemli ve en çok konuşulan sporcuları arasında yerini almıştır.

Metin Kurt’u sıradan bir futbolcudan ayıran özelliği ise, futbol alanında ilk kez sendikal faaliyetler başlatmasıdır. Futbolcu sendikasının oluşumuna inanmış ve bu yönde çalışmalara yeltenmiştir. Sırf bu nedenden dolayı da, futboldan uzaklaştırılmıştır. Teknik direktörlük ve yayıncılık işlerinin ardından, sendikacılık alanında faal olmuştur.

Metin Kurt’'u futbola iten sebeplerden biri, zor koşullarda geçinmeye çalışan ailesine destek olmak amacıyla, lise döneminden itibaren amatör futbol kulüplerinde yer almasıdır. Abisi İsmail Kurt, bahsedilen bu zor dönemde, ünlü bir futbolcudur.

Metin Kurt, ilk profesyonel transferini, İzmir'deki Altay'a geçerek gerçekleştirmiştir. Aynı sezon Türkiye Kupası finali ve Cumhurbaşkanlığı Kupası gibi kritik kulvarlarda, önemli karşılaşmalarda sahada boy gösterir. Metin Kurt, Altay'dan ayrılmak istememesine rağmen, abisinin PTT ile anlaşmasının ardından, PTT'ye transfer olmuştur. Bu yıllarda, PTT'de Tamer Güney yönetiminde iyice kendini gösterir ve yıldızı parlar. Galatasaray, kendisi ile ilgilenmekte ve Metin’i transfer etmek istemektedir. Nitekim, Metin Galatasaray'a önce kiralık olarak gider, takip eden zaman diliminde ise Ankara'ya dönmez ve İstanbul’da kalır.

“Çizgi Metin”, Galatasaray'da, özellikle Brian Birch döneminde, şampiyonluklar yaşayan takımın değişmez isimleri arasında yer almıştır. Bu zaman diliminde, A Milli Futbol Takımı’nda da kendine yer bulur. Fakat dürüst kişiliği, özgür karakteri, özlük haklarını araması ve kollaması, bunlar sonucunda da sendikal faaliyet girişimleri nedeniyle, kulübünden aforoz edilmiştir. Galatasaray’dan uzaklaştırıldıktan sonra gittiği Kayserispor'da da futbolu bırakmıştır.  “Sol Açık Metin”, toplamda 37 kez milli takıma çağrılmıştır. 26 Kez A Milli, 9 kez 21 yaş altı, 2 kez de 18 yaş altı milli takım formalarını giymiştir. 1969 yılında kazanılan RCD Kupası’nı havaya kaldıran ekip içinde yer almıştır.

Metin Kurt, futbolu bıraktıktan sonra Kayserispor, Eyüpspor ve Dikilitaş kulüplerini çalıştırmıştır.

1966 – 1967 yıllarında, Türkiye 21 yaş altı Milli Takımı’nda 2 maç oynamış, 1 gol atmıştır.

1969 – 1970 yıllarında, Türkiye 21 yaş altı milli Takımı’nda 9 maç oynamıştır.

1968 – 1975 yılları arasında ise, 26 kez giydiği Türkiye A Milli Futbol takımı’nda, 4 kez de gol atmıştır.

Çizgi Metin, futbol alanında sendika ve hak mücadelesi yapabilmek adına, farklı örgütlere kuruculuk etmiştir. Bu örgütler arasında Spor-Sen ve Devrimci Spor Emekçileri Sendikası gibi oluşumlar bulunmaktadır.

Spor yaptığı dönemlerden itibaren solcu kişiliğiyle tanınan Metin Kurt, 2011 Türkiye Genel Seçimleri’nde, Türkiye Komünist Partisi listelerinden, İstanbul milletvekili adayı olmuştur.

Gırtlak kanserinden dolayı Samatya Hastanesi'nde bir süre yatmak ve tedavi görmek zorunda kalmış olan Metin Kurt, 24 Ağustos 2012 tarihinde, saat 11:00 sularında, kalp yetmezliği sonucu hayata veda etmiştir.

Hayatı boyunca fikirlerinden taviz vermeyen efsane futbolcu, “Futbol borsada değil, arsada güzel. ” sözüyle de endüstriyel futbol karşısındaki tavrını ve duruşunu korumuştur. Yine halktan yana olan tutumunu her fırsatta dile getiren Metin Kurt, karşılaşmalar sırasında protokol ve yöneticiler önünde değil de, halkın önünde oynamak için bir yarı sol açık, diğer yarı sağ açık oynadığını da ifade etmiştir.

Günümüzde de birçok genç futbolcuya örnek olan, Galatasaray efsaneleri arasında da yer alan Metin Kurt, “Sol Açık” ve “Çizgi Metin” lakaplarıyla da anılmaktadır. Düşünen, okuyan, aydın bir futbolcu olmuştur. Bu yönleriyle de, entelektüel bir kimliğe de sahiptir.

Kesmeşeker adlı müzik grubu, “Metin Kurt Yalnızlığı” isimli bir parça hazırlayarak, Metin Kurt’u bir metafor olarak kullanıp, O’nun özelinde tüm fikir adamlarına ve duruşunu koruyan insanlara bu parçayı armağan etmiştir. Şarkının söz ve müzik yazarı ise, Cenk Taner’dir.

Metin Kurt Yalnızlığı’nın şarkı sözleri ise şöyledir;

Fazlalık var atalım

Denizciler, havacılar yaptı bunu

Sardunya kırmızı bir yüzün var

Yola çıkalım desem yolsuzuz o başka

Haydutlar ölmeden son bir dans ne dersin

Sen mi güzeldin yoksa hayat mı güzel

Kula kulluk etmezdin çok yanlış biriydin

Sen mi güzeldin yoksa hayat mı güzel?

Yani iki şişe ucuz şarap bir tarih yazabilir

Verdiğim tüm sözler bir anda uçabilir

Sıcak bir bira aşk sendikasında

Metin Kurt gibi yalnızız ceza sahasında

Ne güzel… Ne güzel…

Gördüm seni cebinde kuşku bombasıyla

Salıpazarı ihtişamıyla bir sofrada

İnandığın her şeyi attığın kalbinde

İnanmadığın her şey yedek kulübende

Haydutlar ölmeden son bir dans ne dersin?

Sen mi güzeldin yoksa hayat mı güzel

Kula kulluk etmezdin çok yanlış biriydin

Sen mi güzeldin yoksa hayat mı güzel?

Yani ki şişe ucuz şarap bir tarih yazabilir

Verdiğim tüm sözler bir anda uçabilir

Sıcak bir bira patlat bir sigara

Metin Kurt gibi yalnızız ceza sahasında

Ne güzel… Ne güzel…