Teknoloji her gün hızla gelişiyor ve yetişkin beyinler buna ayak uydurmakta zorlanırken, çocuklar genç beyinler her geçen gün yeni bir geçici bilgiyi beyinlerine alıyorlar. Ünlü düşünür Plutarch'ın milattan önce yaşamış olmasına rağmen günümüzün sorunuyla yakından ilgili bir sözü var;
‘Zihin içi doldurulacak bir kazan değil, ateşlenmesi gereken bir kıvılcımdır. '
Artık çocuklar ne yazık ki teknolojiyle oynuyorlar ve bu beraberinde onlara taşıyamayacakları yükleri getiriyor. Araştırmalar sonucu uzun süre teknolojiyle olan çocukların kalp krizi riskinin arttığını görüyoruz.
Yeni nesil çocuklar sürekli yeni oyunlara, yeni telefonlara, bilgisayarlara ayak uyduruyorlar. Televizyon seyrederken sürekli kanal değiştiriyorlar çünkü çabuk sıkılıp çabuk tüketiyorlar. Sanal yaşam çocukları oldukça olumsuz etkiliyor. Bilgisayar başında oyun oynamak yerine çocuğunuzla sadece top oynamanız bile oldukça etkiliyor. Araştırmalar artık hesap yapamayan ve okuduğunu anlamayan bir neslin doğmaya başladığını gösteriyor.
Bu konuyla ilgili araştırma yapanlar bir grup bilişsel testlere göre 11 yaş çocukların 15 yıl önceki yaşıtlarına göre 2 yıl geride olduğunu gösteriyor ve araştırmalarını şu şekilde özetliyorlar;
‘Sürekli veri bombardımanı insanı daha zeki yapmaz. Verinin içselleştirilip o bireyin zihin süzgecinden geçip özgün bilgiye dönüşmesi gerekir. Bilhassa çocuklar veri bombardımanına maruz kalıyor. Çocuk internetten sürekli oyun oynayarak, çizgi televizyondan film seyrederek ve ekran başında kalarak daha akıllı olmuyor, bilakis aptal oluyor. '
Her çocuk televizyon izlemeyi sever, peki ne kadar kısıtlamalıyız?
0-2yaş grubu : ekranla tanışmaması dil gelişimi açısından büyük önem taşımaktadır.
2-5yaş grubu : gün içerisinde max 1 saatini televizyon karşısında geçirmeleri gerekiyor, ancak izledikleri şiddet içermemeli.
6-11 yaş grubu : okuldaki sorumluluklarını ihmal etmeyecekleri şekilde 1 saat televizyon izleyebilirler.
Aynı zamanda manyetik aletler (cep telefonu gibi) beynimize oldukça zarar veriyor. Beyin telefondan gönderilen elektromanyetik dalgaları emiyor. Beyin zaten değişik bir yapı, farklı elektromanyetik dalgaları birbirine göndererek kendi içinde iletişimi sağlıyor, bu sisteme yeni bir elektromanyetik dalga eklenince her şey birbirine giriyor diyebiliriz.
Sinir sistemi hastalıkları, Alzheimer, hafıza zayıflığı ve daha birçok hastalığı beraberinde getiriyor.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.