Thomas Alan Waits; ABD'n’in yetiştirdiği en önemli müzik adamlarından biridir. Farklı bir ses özelliğine sahip olan Waits, bunun yanı sıra kişiliğiyle de dikkat çekmeyi başarmıştır.  7 Aralık 1949’ da Kaliforniya'’da dünyaya gelen Waits’in babası, bir gece kulübünde kapıcılık yapmasından dolayı önemli müzik adamlarını tanımıştır. Bu tanışmadan faydalanan Waits henüz 21 yaşındayken ünlü bir menajer olan Herb Cohen ile anlaşma imzalamıştır. Kendine özgü müziğinin temellerini çoktan atan Waits, böylece ilk albümünü çıkarmıştır. Gary Graff'ın ilginç tabiri ile sesi, 'bir fıçı burbonda ıslatıldıktan sonra beş ay tütsülenmiş ve ardından da bir arabanın altında çiğnenmiş' gibidir diye tarif edilmektedir. Onun müziğinde rock, caz, blues, vodvil ve folk gibi bir çok tazı bulmak mümkündür. Çıkardığı hırıltılı ses onu dünya müzik tarihinde farklı bir yere koymuştur.

Tom Waits, yaptığı müzik ve albümleri neticesinde birçok önemli ödüle layık görülmüştür ve albümleri dünyada büyük yankı uyandırmıştır. Grammy Ödülü’nü alan Waits, bunun yanı sıra The Fisher King ve Bram Stoker’s Dracula gibi birçok filmin müziğine de imza atarak Akademi Ödüllerine aday isimler arasına girmeyi başarmıştır. 1974 yılında çıkardığı Heart of Saturday albümü ile Waits adını iyiden iyiye duyurmaya başlamıştır. Müziğinin ve sesinin yanı sıra Tom Waits, yazdığı sözlerle de dikkat çekmeyi başarmıştır. Charles Bukowski ve Raymond Chandler gibi edebiyat dünyasının önemli isimlerinden etkilenen Waits şarkı sözlerinde bu etkilenişini kanıtlamaktadır. Waits, müzik kariyerine aynı zamanda aktörlüğü de eklemiştir. 1978 yılında "Sylvester Stallone" tarafından sinemaya aktarılan "Paradise Alley" filmi ile aktörlük kariyerine başlamıştır.

Takvimler 1983 yılını gösterdiği zamanlarda Tam Waits, "Swordfishtrombones" adlı albümünü çıkarmıştır.  Söz konusu bu albümde sanatçı, tarzında büyük oranda farklılıklar yaratmıştır. Bu albümde Waits, olağanın dışında bir müziğe imza atmıştır. Enstrüman ve sesler konusunda Waits, sınırları zorlayan mükemmel bir müziği insanlara kazandırmıştır. Waits, bu durumu “Hurdalık Orkestrası” olarak adlandırmıştır.

Efsane olan bu müzik adamı, erken yaşlarda piyano ve gitar çalmıştır ancak zamanla bu enstrümanlardan sıkılmış ve bu durumu da şu şekilde ifade ederek "Elleriniz köpekler gibidir, daha önce oldukları yerlere geri dönüp dururlar. Bir enstrümanı çalarken aklınız devreden çıkıp parmaklarınız konuşmaya başladığında dikkatli olmalısınız. Onları alışkanlıklarından vazgeçirmelisiniz, yoksa yeni şeyler keşfedemezsiniz; güvenli ve alışılmış olanı çalmaya devam edersiniz. Ben fagot gibi hakkında en ufak bir şey bilmediğim enstrümanları çalarak bu alışkanlıklarımı kırmaya çalışıyorum"” diyerek farklı kişiliğini bir kez daha kanıtlamıştır.