Vaşak; orta büyüklükteki etçil omurgalı ve yabanıl kedigillerin ortak adıdır. Fiziksel görünüşü kediye benzemekle birlikte ağırlıkları kedilerin ağırlıklarının 5 katına ulaşabilmektedir. Kulakları normal kedilere göre daha uzun ve kulak uçları tüylüdür. Kulak uçlarının tüylü olması çoğu zaman ‘karakulak’larla karıştırılmalarına neden olsa bile, genetik incelemeler konusundaki son gelişmelerle birlikte yapılan incelemelerde her iki hayvanın farklı iki tür olduğu kanıtlanmıştır.
Vaşaklar kendi içlerinde 4 alt türe ayrılmaktadır; bunlar kanada vaşağı, iber vaşağı, doru vaşak ve bayağı vaşaktır. Özellikle ülkemizde vaşak denilince akla gelen tek alt tür öğesi olan bayağı vaşakların (Avrasya vaşağı) dişileri 30, erkekleri 45 kilogram ağırlığa ulaşabilmekte ve kışın tüm vücutları kalın tüy tabakalarıyla kaplanmaktadır. Gövdelerine göre küçük kalan kafaları ve kuyrukları olsa da, etkileyici bir görünüme sahiptirler. Renkleri çok çeşitli tonlarda olabilir. Aynı zamanda evcilleştirilebilirler. Genellikle engebeli arazilerde çam ormanlarının olduğu bölgelerde yaşayan vaşaklar, iyi bir dağcı olmanın yanında iyi birer yüzücü olup, oldukça çevik ve hızlı bir kedi türüdür. Tavşan, tarla faresi, sincap, ördek, yer kuşları, imkân varsa balık ve balıkçıl kuşları gibi hayvanları avlayıp beslenen vaşaklar nadiren avlanırken grup halinde hareket ederler. Ocak sonu ya da Mart başı gibi çiftleşen vaşaklarda, dişinin hamileliği yaklaşık 70 gün sürer ve dişi maksimum 3 tane yavru doğurur. Yavrular bir dahaki çiftleşme dönemine kadar anneden ayrılmazlar.
Dünya Koruma Birliği’nin açıkladığı nesli tehlike altındaki 120 memeli hayvan türü içinde yer alan vaşaklar, insanoğlunun tehdidi altındadır. Günümüzde özellikle Batı Avrupa’da vaşaklar için sayılarının azaldığı bölgelerde birçok doğal ortamına gönderme projesi uygulanmaktadır. Ülkemizde Antalya, Bolu, Ardahan, Kastamonu, Tunceli, Kars, Erzurum, Sivas, Rize, Artvin gibi şehirlerde bulunmaktadır. Vaşaklar avlarının leşlerini yaprakların ve dalların altına saklayıp yaklaşık 5 gün boyunca onunla beslenirler. Ömürleri yabani ortamda 10 ile 12 yıl olmakla birlikte hayvanat bahçelerinde daha uzun süre yaşayabilmektedirler. Türün en büyük sorunlarından birisi yasadışı ve bilinçsiz avlanmayla sayılarının her yıl azalmasıdır. Aynı zamanda yavrularda %50 civarında görülen ölüm oranları türün geleceğini tehlike altına sokmaktadır.
Türkiye’de bulunan yabani kedilerden bir diğeri olan karakulak’ın yani bilimsel adıyla caracal caracal, Latince ismi Türkçeden geçmiştir. Türkler tarafından Orta Asya’dan getirilen ve dünyanın dört bir yanına Orta Asya yayılmış olan türlerden birisidir.
Vaşaklara göre fiziksel olarak daha küçük olan karakulakların ortalama ağırlıkları 8 kilogram, gövde boyları 85 santimetre civarındadır. Şimdiye kadar ölçülebilen rekor ağırlıksa 17, 7 kilogramdır. Kulaklarının ucunda sivri tüy kümeleri bulunan karakulakların kulaklarının üst kısmının kenarları siyah tüylüdür ve isimleri buradan gelmektedir. Genelde kahverengi tonlarında olan gövdelerinin üzerinde beyaz veya gri lekeler bulunur. Yetişkin karakulaklar tek başlarına ya da çift halinde yaşayabilmektedir. Çiftleşme dönemleri vaşaklarla benzer olan karakulakların yavru sayısı 2 ile 3 arasındadır. Erkekleri dişilerine oldukça geniş alanlar üzerinde dolaşan karakulaklar diğer kediler gibi kendi alanlarını kokularıyla işaretlerler. Çoğu zaman dişiler aktif olarak diğer dişilere karşı kendi topraklarını savunurlar. Vaşakların gündüzleri avlanmalarının aksine karakulaklar daha çok geceleri avlanırlar ve bu yüzünden avlanırken pek görülememişlerdir. Vaşakla benzer hayvanları avlayan karakulaklar ender olarak ta meyve yerler. Kendilerini gizlemekte usta olan karakulaklar zemine karşı paralel bir hale gelip hareketsiz kalabilir ve tüylerinin rengi sayesinde oldukça yüksek oranlarda başarılı gizlenme sağlayabilirler. Avlanırken avlarına sessiz bir şekilde oldukça yaklaşan karakulaklar da aynı vaşaklar gibi avlarının etini birkaç günlük süreçte tüketmek için yemedikleri kısımları saklarlar. Kolay bir şekilde evcilleştirilebilen karakulaklar zaman zaman evcil hayvanlardan ayırt edilemez, insanlarla yaşamaya kolayca uyum sağlayabilirler.
Doğada az miktarda bulunmaları ve iyi gizlenmeleri sebebiyle vahşi yaşamda görülmeleri zor olan karakulaklar, ülkemizde ilk defa Ağustos 2002’de doğal ortamında görüntülenebilmiştir. Aynı zamanda bugün dünyada karakulak ve vaşakların bir arada barınabildiği bilinen tek ekosistem Antalya’da bulunmaktadır. Anadolu’nun çeşitli yerlerinde Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü tarafından takip edilmekte olan karakulakların avlanması, kesinlikle yasaktır. Vaşakların dünya üzerinde artan tepkilere rağmen avlanması, ülkemizde bazı dönemlerde serbestti.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.