Adolf Dassler; 0 hayatı boyunca okula gitmemişti. Ancak okula gitmemesi, onun kendisini geliştirmesine engel olmadı hiçbir zaman. Hayatı boyunca kitap okudu ve araştırmalar yaptı. Babası, ayakkabı firmasında çalışan sıradan bir işçi idi. Adolf Dassler, küçük yaşlarda annesini kaybetti. Yaşadığı ülkede fakirlik ve geçim zorluğu bir hayli çoktu. Sokaklarda adım başı dilenciyle karşılaşmak zor değildi. Böylesine zorluklar yaşadığı için ayakkabı tamircisinin yanında çırak olarak işe başladı. Soğuk havalarda sıcağı ve sıcak yemeği sadece çalıştığı iş yerinde görebilmişti. Buna karşılık hayatında üç çizgi attı ve dünyanın bir numaralı ayakkabı devi oldu. Adolf Dassler'ın ilkeleri vardı. O hep yanında çalışanlarına; "zorlukları bahane etmeyin, sizlerden önce de birçok zorluk vardı sizlerden sonra da olacak, her zaman kendinizi geliştiren kitaplar okuyun ve hiç boş durmayın" diyordu.

Adolf Dassler kardeşleriyle birlikte çok yokluklar çekti. Bu zorluklar bazen öylesine canını sıkıyordu ki; biran önce yükselmek ve zengin olmak istiyordu. Her zaman gençliğinde ve çocukluğunda ayak uçları yırtık ayakkabılar giymekten kurtulamadı. Bu yüzden yürürken yalpalıyordu ve bundan çok utanıyordu. Adolf Dassler gün gelip dünyanın bir numaralı ayakkabı üreticisi olacağını hayal bile edemezdi. Ancak her zaman içerisinde bunun bir kıpırtısını taşıyordu.

Genellikle büyük işler, ancak büyük hayallerin peşinden oluşur. Adolf Dassler da büyük hayaller peşinde koşuyordu. Günlerden bir gün öğle yemeği arasında, her zaman gittiği ağacın altına çekilip tek başına oturdu. Hayallere daldığı sıralarda aşağıya doğru inekler ve keçiler inmeye başladı. Bu sırada keçi ve ineklerin ayaklarına odaklandı Adolf Dassler. İçinden keşke benim de böyle ayaklara ihtiyacım olmasaydı, bu şekilde daha iyi olurdu diye iç geçiriyordu. İşte bu düşünceler arasında birşey dikkatini çekti. Adımını ileri atıp geri çeken, ayaklarını hafifçe yukarı kaldıran hayvanların tabanlarını arkadan gördü ve buna odaklandı. İşte bu odaklanma ona süper bir fikir üretmesine yardımcı oldu. İş çıkışı hemen hayvanların otlandığı alana gitti. Keçilerin ve ineklerin ayaklarını inceledi. Keçilerin ve ineklerin ayaklarının altına baktığında, ön uçların geriye doğru sivrilip tabanda doğal bir yükseklik meydana getirdiğini gördü. Bu şeyler aynı şekilde köpeklerde de mevcuttu.

Araştırma yapan Adolf Dassler bunların aynı şekilde leopar ve aslanlarda da mevcut olduğunu anladı. İşte bu çıkıntı hayvanların hızlı koşmasını sağlıyordu. İşte bunu bulduktan sonra Adolf Dassler yeni bir fikir üreterek yeni bir ayakkabı çağı açtı. Pençeli, yani kramponlu ayakkabılar üretmeye başladı. Çalıştığı için elinde biraz birikmişi vardı. Bu konuyu hemen kardeşine açtı ve kardeşi de anında onayladı. Hemen harekete geçtiler ve evlerinin bir köşesine tamir malzemeleri aldılar. Tabi ki çivi ve pençe de almayı unutmamışlardı. İşte üç çizgili Adidas markası böyle oluştu.