Birçok kronik hastalığın tedavisinde yöntem bulunamamıştır. Bu yüzden genellikle kronik hastalığa sahip olan insanlar modern tıbbın haricinde farklı tedavi yolları aramaya başlamıştır. İnsanlar modern tıpta bulamadığı şifayı alternatif tıpta aramaktadır. Alternatif tıp, geleneksel ve doğal bitkilerin hastanın tedavisinde kullanılmasıdır. Özellikle gelişmiş ülkelerde bitki kaynaklı ilaçların satışı ile alternatif tıp ön plana çıkmıştır. Ülkeler alternatif tıp alanında milyar dolarlık harcamalar yapmıştır.
Alternatif tıp, tamamlayıcı tıp olarak bilinmektedir. Alternatif tıp tedavisi genellikle bitki kaynaklı ürünlerle yapılmaya çalışılmaktadır. Alternatif tıp genelde modern tıbbın çare bulamadığı hastalıklarda uygulanmaktadır. Modern tıbbın teşhis, korunma ve tedavi sürecinde yetersiz kaldığı hastalıklar genellikle kroniktir.
Alternatif Tıpta Uygulanan Bazı Metotları Sayacak Olursak;
- Geleneksel eski Hint tıbbı olan Ayurveda ve Aromaterapi
- Hemeopati
- Kraniosakral Tedavi
- Özellikle Çin'de uygulanan Akapuntur tedavisi
- Özellikle Japonya'da uygulanan Shiatsu metodu
- Kolonik Yıkama
- Şelat Oluşturma Tedavisi
- Kiropraktik Tedavi
Bu ve benzeri alternatif tıp yöntemleriyle milyonlarca insan hastalığına şifa aramaktadır. Bu tedavi yöntemleri insanlarda umut kaynağı olmuştur.
Alternatif tıp tedavisi bazen modern tıp tarafından reddedilmektedir. Çünkü, alternatif tıp adı altında piyasa sürülen bazı ilaçların hastalık tedavisinde faydalı olduğu ispatlanmamıştır. Modern tıpta kullanılan ilaçların yan etkileri hastalığa göre değişebilmektedir. Bazen hasta sağlığını fazla etkilemeyen yan etkiler olmasına karşın bazen ölüme yol açabilecek yan etkiler ortaya çıkabilmektedir. Alternatif tıp tedavisinde ise bu yan etkiler tam olarak araştırılmamıştır. Çünkü, alternatif tıp son zamanlarda gelişme göstermektedir.
Bazen alternatif tıp adı altında sürülen ilaçlar vücuda zararlı olabilmektedir. Bitki kaynaklı ilaçlar kişileri zehirleyebilmektedir. Örneğin; kilo kaybettirici bitki kaynaklı bir ürün kısa zaman önce piyasaya sürülmüştü. Ancak bu bitki kaynaklı ilacı kullanan 100 civarında kadının böbrek fonksiyonlarında bozulma meydana gelmiştir. Bir kısmında ise ilerlemiş böbrek hastalıkları ortaya çıkmıştır. Araştırmalara göre alternatif tıp adı altında piyasaya sürülen bazı ilaçların ise kanser yaptığı ortaya çıkmıştır. Aslında bitki kaynaklı bu ilaçlara farklı maddeler karışabilmektedir. Bundan dolayı bu ürünlerden bazıları insan yaşamı için risk taşımaktadır. Ayrıca bitki kaynaklı ürünler ile ilaçların birlikte kullanımı bazen hasta sağlığını olumsuz etkilemektedir. Yani bitki ile ilaç etkileşimi her zaman işe yaramamaktadır.
Yapılan araştırmalarda bazı bitki kaynaklı ürünleri sahte olarak piyasaya sürüldüğünü de göstermektedir. Yani kişiler daha sağlıklı olduğu için alternatif tıpta kullanılan bitki kaynaklı ürünü alıyor. Fakat ürün incelendiğinde hastalıkla mücadeleyi bitki kaynaklı ürünün içine enjekte edilmiş ilaçların yaptığı görülmüştür. Örneğin, yakın zamanda Çin'de diyabet hastalığı için bitki kaynaklı ürünler satılmıştır. Bu bitkisel haplar incelendiğinde içerisine diyabet ilacı olan Glyburide'nin koyulduğu anlaşılmıştır.
Alternatif tıp alanında yapılan bu hileler hastaların kafasını karıştırmaktadır. Bu konuda hasta hangi yöntemle tedavi olmak istediğine kendisi karar vermelidir. Gerekirse bu konuda uzmanlardan bilgi almalıdır. Uzmanlar tedavi yönteminin getireceği yarar ve zararları hastaya tek tek anlatmalıdır.
Alternatif tıp ürünlerini kullanmadan önce bazı bilgiler araştırılmalıdır. Gerekli olan bilgileri belirtecek olursak;
- Ürünün hastalık tedavisinde ne derece etkili ve başarılı olduğu
- Ürün hakkında basında çıkan haberlerin doğruluk derecesi
- Mevcut olan modern tıp ile tedavisinin mümkün olup olmaması
Alternatif tıp ürünlerin ülkelerde kullanımı , dağıtımı, üretimi ve benzeri durumlar farklılık göstermektedir. Ülkemizde bitkisel kökenli ürün olarak nitelendirdiğimiz herbal ürünlerin satışı için Sağlık Bakanlığından ruhsat almaya gerek yoktur. Tarım Bakanlığından alınan ruhsat yeterli olmaktadır. Bu ise herbal ürünlerin ilaç olarak kabul edilmediğini göstermektedir. Bu ve benzeri durumlardan dolayı alternatif tıp sektöründe dolandırıcılar bulunmaktadır. Alternatif tıp ürünleri üreten kişiler hiçbir sorumluluk almamaktadır. Halbuki modern tıpta bu durum farklıdır. Herhangi bir beklenmeyen yan etkide ilaç firması incelenmekte ve gerekli kişilere işlem yapılmaktadır.
Alternatif Tıbbın Daha Güvenilir Ve Etkili Olması İçin;
- Uygulanacak tedavi yöntemi bilimin temel ölçülerine dayanmalıdır.
- İyi bir şekilde planlanarak ve hastalar kontrol altında tutularak yapılan klinik çalışmalar sonucunda güvenilir olduğu ispatlanmalıdır.
- Alternatif tıbbı suistimal eden kişiler tespit edilmelidir.
- Alternatf tıp alanında çalışan kişilerin vasıflı olması gerekmektedir.
Bu durumlar sağlandığında alternatif tıp hastalıklara karşı çok daha iyi neticeler verecektir.
Görüldüğü gibi modern tıbbın bu kadar hızlı gelişme göstermesine rağmen bazı hastalıklar tedavi edilememiştir. Bu ise alternatif tıp ihtiyacını doğurmuştur. İnsanlar geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan alternatif tıp ile hastalığına şifa aramaktadır. İnsanın sağlığına kavuşması için alternatif tıp yöntemleri etkin olarak kullanıldığında bir çok hastalık tedavi edilmektedir. Ancak bazı kişilerin alternatif tıbbı suistimal etme gayretleri bu süreci olumsuz etkilemektedir. Sonuç olarak; insanların hastalığının tedavi yöntemini ilk olarak modern tıpta araması çok daha doğrudur. Sonrasında ise ihtiyaç duyulursa alternatif tıp tercih edilmelidir. Alternatif tıp ürünleri kullanılacak ise bu ürün hakkında güvenilir olduğuna dair bilgileri almalıdır. Sonuçta her iki tıp türünün de asıl amacı insanı sağlığına kavuşturmaktır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.