Tüm sektörlerde işin şekilleri değişiyor ve hızla gelişiyor. Bu değişimlere ayak uyduranlar doğal olarak ayakta kalıyor uyamayanlar ise batıyor. İncelediğiniz de Türkiye batık şirketler mezarlığı gibidir.

Şirketlerde Kurumsallaşmanın yetmediği bugünlerde dilimize yeni dolanan İNOVASYON kelimesinin yani yenilikçiliğin uygulanması kaçınılmazdır. Ama bu yenilikçilik herhangi bir yenilikçilik değildir başkasında olan sizde ilk defa uygulanan yenilikçilik olmaz, mutlaka kimsenin düşünmediğini düşünmek kimsenin yapmadığını yapmak anlamındadır yenilikçilik ve bu yenilikçilik süreci (inovasyon) sonucunda ticari kara ulaştığında tamamlanmış olur. Bir şirketin tamamında yapılabileceği gibi sadece aksayan bölümlerinde de lokal olarak inovasyon yapılabilir, örnek olarak bir şirketin ürettiği ürünlerin nakliyesi pahalı ve müşteriye ulaşım süresi uzun oluyor kabul edelim işte; şirket yeni bir nakliye şekli yaratarak bunu daha seri ve ucuz hale getirebilir. Bu örnek şirket bünyelerinin muhasebesinden tutun da imalathanesine kadar her bölümde farklı sorunlar için mutlaka yapılmalıdır. Öncelikle şirketin profiline bakılır, daha açık bir ifadeyle şirketin kuş bakışı fotoğrafı çekilir ve sonra titizlikle incelenerek inovasyon çalışmalarına başlanır. Orta ölçekli aile şirketleri genelde oldukları yerde sayarlar, bir yandan da büyümeyi çok isterler ancak; büyümelerinin önündeki en büyük engelin kendileri olduklarını bir türlü göremezler çünkü çoğunun sistemleri yoktur. Bir düşünürün dediği gibi, dünyanın en iyi yöneticisini getirin eğer sisteminiz yoksa kazanan sistem olur. Bundan sonra doğal olarak altı ayda ya da senede bir yönetici değişir değişmeyen tek şey bu değişim olur.

Bu tür şirketler yukarıda da dediğim gibi hızlı davranarak şirketlerinin kuş bakışı fotoğraflarını çekerek yapabiliyorlarsa kendileri ki bu çok zor. Yapamıyorlarsa o zaman yardım alarak inovasyon çalışmalarına başlamalılar, sonrasında hem ticari karlarının arttığını hem de personellerinin çalışma isteği artışlarını görecekler. Ancak bu sürecin sanıldığı gibi kolay ve kısa olmayacağını baştan bilmek gerekir  ve asla duygulara yer verilmez. Duygulara yer verilmezden kastım şirket içinde bir çok çalışan bu değişimden mevkilerini hatta işlerini kaybetme korkusuyla hoşlanmazlar ama her fırsatta destekler gibi görünürler. Ahmet Hamdi TANPINARIN dediği gibi kimse değişime karşı değildir, ancak ucu kendine dokunana kadar. Bu sebepten ötürü değişimler sağlam zeminlere dayandırılarak ve sindirilerek yapılır. Hızlı yapılan değişimlerde mutlaka kaybeden taraflar olur.

Kategoriler:

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Coğafya Tarih Sitesi Matematik Sorusu Türkçe Sitesi