Kış depresyonunun en önemli belirtilerinden biri, sabahları işinize veya okulunuza gitmek için yataktan çıkmanız gerekirken zorluk yaşamanızdır. Sabahları uyanmak, kış depresyonunda zor bir hale gelir.  Akşam yeterince erken yatmış ve uzun saatler boyunca uyumuş olsanız bile, kendinizi yorgun ve uykunuzu alamamış hissedersiniz. Sabahları bu zorluktan kurtulmanın en iyi yolu, perdelerinizi açmaktır. Kış güneşi de olsa, odanıza bir parça sızan güneş ışığı, içinizi aydınlatacak ve kendinizi zinde hissetmenizi sağlayacaktır. Kışın havanın kapalı olması, bizi yatağa hapseden en büyük etmenlerden biridir. Ancak günlük temponuzu aksatmamak için, her sabah düzenli olarak alarmınızı kurmalısınız. Ayrıca perdeleri açarak içeriye aydınlık gün ışığının girmesini sağlamak, kendinizi daha iyi hissettirir. Gün doğumunu hissetmek, uyanmayı kolaylaştırır ve sizi dün boyu dinçleştirir.

Kış aylarında havanın soğuk ve kapalı olması, sizi günlük egzersiz ve hareketinizden alıkoymamalı. Gökyüzü bulutlu ve karanlık olsa bile kendinizi evden dışarı atın, biraz yürüyüş yapın ve temiz havanın tadını çıkarın. Güneş ışığı, beynin duygusal merkezini uyandırır ve kendinizi iyi hissetmenizi sağlar. Bu nedenle havanın soğukluğuna aldırmayıp sabah yürüyüşüne çıkmanız, sizi zinde tutacaktır.  140’'ın üzerinde çarpsın! Fazla kilolar, neredeyse hersin sorunudur. Fakat sadece kiloyu korumak ve sağlıklı kalmak için değil, kafanızı boşaltmak ve günlük hayatın stresinden uzaklaşmak için de spor yapmanız oldukça iyidir. Gün boyunca daha enerjik hissedersiniz, metabolizmanızı hızlanırmış ve hormonlarınızın salgılanmasını arttırmış olursunuz.  Kış aylarında, hem psikolojimiz depresyona daha yatkın olduğundan, hem de bedenimiz ısınmak için sürekli enerji harcayıp, yeni yakıta ihtiyaç duyduğundan, canımız sürekli tatlı besin maddelerine, tüketmek ister. Kendinizi mutlu, enerjik ve dinç hissetmenizi sağlayan seratonin hormonunun seviyesi düştüğünde, karbonhidratlara ve şekerli gıdalara daha fazla yönelmeye başlarız. Unutulmaması gereken, vücudumuza kaliteli ve işlenmemiş şeker almamız gerektiğidir. Beyaz un, işlenmiş beyaz şeker ve fazla karbonhidrat, kendimizi yorgun hissettirir, gün boyunca hareket etmemiz zorlaşır.

Kış depresyonunu yenmede, aile ve arkadaşların etkisi oldukça büyüktür. Hiçbir şey yapmamak ve yalnız kalmak yerine, ailenizle vakit geçirin, duygularınızı arkadaşlarınızla paylaşın. İş arkadaşlarınızla yapacağınız kısa sohbetler bile, ruh haliniz üzerinde olumlu bir etki yaratacaktır. Kötü hissettiğiniz bir anda bile, telefonu elinize alıp, dostlarınızı buluşup kahve içmek için arayın.  Kış aylarında, yatma ve kalkma saatlerini ayarlamak oldukça zordur. Uyku düzenini belli bir sisteme oturtmak gerekir. Bu sayede, sabahları dinç uyanır, uykunuzu alır ve enerjinizi arttırırsınız.  Her mevsimin kendine göre bir güzelliği vardır. Yaz aylarında nasıl güneşin, sıcak havanın, yazlık kıyafetlerin keyfini çıkardıysak, lapa lapa yağan karın, yağmurlu havanın, kışlık sıcacık kazakların da keyfini çıkartmamız gerekir. Bu değişimi ve doğal akışı reddedip, sıkılmak yerine, harika manzaraların ve mevsimlerin getirdiği yeniliklerini tadını çıkarmak, doğayı izlemek, hem ruhumuza hem de bedenimize daha iyi gelecektir.

Eğer kış aylarında mahmurluktan, keyifsizlikten, aşırı uyuma isteğinden, kısacası depresyondan kurtulamadıysanız ve gittikçe artan bir şekilde bu durumları yaşıyorsanız, profesyonel bir destek almanızın tam zamanıdır. Uzman bir doktorun tavsiyelerini almaktan çekinmeyin. Mutsuzluk, uyku bozukluğu, enerji azalması, sinirlilik, endişe, kaygı, konsantrasyon bozukluğu gibi unsurlar, yaşam kalitenizi düşürür. Bunun yerine kış depresyonu ile savaşın, her mevsimin tadını çıkarın ve baş edemediğiniz durumlarda mutlaka bir profesyonele danışın.