Plankton kavramı, daha çok biyoloji biliminde ve de denizcilik alanında kullanılan bir kavram olarak kendini göstermektedir. Ne olduklarına bakıldığında ise hareket yeteneğine sahip olmayan ve tek hücreye sahip canlılardır.
Mikroskobik ortamlarda görülebilen planktonlar, denizlerdeki akıntılar sayesinde hareket edebilirler. Planktonların boyutu oldukça küçüktür ve mikroskoplar bu canlıları görüntülemede yardımcı araçlardır. Fakat bu konuda bir istisna durum mevcuttur. Bu durum da planktonların üreme dönemleridir. Üreme dönemlerinde milyarlarca plankton dünyadaki okyanusların belirli alanlarında toplanırlar ve de görüntüleri bu sayede görülmüş olur. Öyle ki, havadan bakıldığında suyun renk değiştirdiği dahi görülebilmektedir. Planktonlar üzerinde bilim adamlarınca yapılan birçok araştırma onların tek hücreli yapıda olduğunu gösterirken son yıllarda bazı istisnalar eklenmiştir. Yosunlar ve deniz analarından kopan parçaların da günümüzde plankton sınıfına eklenmesi bu istisnayı meydana getiren bir durumdur.
Planktonların iki çeşit türü bulunmaktadır: Bu türler hayvansal ve bitkisel planktonlar şeklinde sıralanır. Biyologlar tarafından, türlere ayrılan planktonlara ayrı isimler verilmiştir. Bu bağlamda bitkisel özellikteki planktonlar ‘’Fitoplanton’’, hayvansal özellik gösterenler ise ‘’Zooplankton’’ olarak adlandırılmıştır. Yaşam alanı daha çok okyanus ve denizler olarak gösterilen planktonların bunların dışında çeşitli akarsularda ve buzluk bölgelerde yaşamlarını sürdürebilmektedir. Popülasyon bakımından sayılması imkansız olan planktonlar, dünya üzerinde yer alan deniz, okyanus, dere ve akarsu gibi birçok sulak alanda yaşamaktadırlar. Doğadaki birçok canlı gibi planktonların da ekosistem içerisinde bazı görevleri bulunur. Kokkolit adı verilen planktonlar da bunlardan biridir. Dimetil Sülfür olarak adlandırılan ve bir kimyasal olan maddenin atmosfere salınmasında kokolitler rol oynamaktadır. Daha sonra atmosfere karışan bu kimyasal burada Oksijenle birleşir ve ortaya Sülfat adı verilen madde ortaya çıkar. Dimetil Sülfür ile Oksijenin birleşmesi aslında oldukça önemli bir olaydır. Birleşme sonucunda ortaya çıkan Sülfat, dünya iklimi için ciddi derecede önemli bir rol üstlenir.
Öyle ki, bilim insanlarının bu alanda yapmış olduğu uzun araştırmalar sonucunda Sülfatın atmosferde yer alan su buharının yoğunlaşmasına yardımcı olduğu tespit edilmiştir. Yani atmosferde meydana gelen yağış olayları için, Sülfat gerekli bir maddedir. Planktonlar denizlerde ve okyanuslarda yaşayan birçok canlı türünün besin maddesi anlamına gelmektedir. Boyutları oldukça küçük olan planktonlar, özellikle suda yaşayan en büyük memeli olarak adlandırılan Mavi Balinaların en temel besinleri anlamına gelmektedir. Bakıldığında boyutları nedeniyle oldukça anlamsız görünse de planktonlar, sudaki canlı devamlılığı açısından olmazsa olmaz bir canlı türüdür.
Gerek sudaki canlı devamlılığının sağlanması, gerek de atmosfer yağış oluşunun sağlanması gibi görevlerde aktif görevler oynayan planktonlar dünya üzerindeki canlılar açısından oldukça fazla önem taşımaktadır. Önemi bu kadar fazla olan planktonların son yıllarda yaşam alanları daralmaya başlamıştır. Bunun nedeni ise Küresel Isınmanın sonucunda denizlerin Ph derecesinin düşmesidir. Düşük Ph derecesinde tek hücreli olan planktonlar yaşamlarını devam ettirememektedir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.