Psikoterapi kavramı; psikoloji bilimiyle alakalı bir kavram olmakla birlikte, psikolojik sorunların çözülebilmesi için geliştirilmiş olan teknikler değerlendirilebilmektedir. Psikolojik sorunlar bireyde, kendini gerek duygusal anlamda bozukluk, gerek de davranışsal anlamda bozukluk olarak göstermektedir.
Psikoterapi de, psikolojik sorunların bireyde kendini gösteren durumlarla ilgili tedavi sürecinde kullanılmakta olan tekniklerdir. Psikoterapi teknikleri, yalnızca kişinin psikolojik rahatsızlığının tedavisi için kullanılmaz. Bu teknikler aynı zamanda kişinin genel anlamda ruh sağlığının korunmasını da hedeflemektedir. Psikoterapi uygulamaları, bireyi sadece kendisi anlamında ele almamaktadır. Bu tür psikolojik uygulamalarda, bireyde neden olan ruhsal sorunların nedeninin sürekli etkileşim halinde olunan sosyal çevre ya da toplum olduğu da göz önüne alınan durumlardır. Bu nedenle de psikoterapi, bireysel anlamda geliştirilen tekniklerin yanı sıra toplumsal manada da uygulamalar geliştirerek soruna çözüm arama peşindedir.
Psikoterapi sözcüğünün kökeni incelendiği takdirde, karşımıza" Eski Yunanca"çıkmaktadır. Eski Yunancada psiko sözcüğü zihin ve ruh anlamına gelmektedir. Kelimeyi meydana getiren bir diğer sözcük olan terapi ise, bu dilde iyileştirme anlamında kullanılmaktadır. Psikoterapi kavramının ismi incelendiğinde, bu kavramın ruhsal ve de zihinsel sorunları iyileştirdiği sonucu çıkmaktadır. Bireylerin sahip olduğu durumlara göre farklılıklar gösteren psikoterapi uygulamalarında, kişilerin yaşamakta olduğu sorunların nedenlerine dair yapılan uygulamalarla değerlendirilmelerde bulunulmuştur. Yapılan birçok terapide psikoterapi ihtiyacı duyan bireylerin, yaşamış olduğu ruhsal ve davranım bozukluklarının nedeninin aile içinde yaşanan şiddetli geçimsizlik veya aile içi iletişim sorun olduğu anlaşılmıştır. Bu durum da, genelleme yapıldığında yaşanan sorunların büyük bir kısmının aile içinde yaşanan sıkıntılar olduğunu göstermektedir. Yine uygulanan terapilerde, bireylerin yaşadığı sıkıntılara neden olarak evli çiftlerin birbirleriyle olan iletişim sıkıntıları örnek gösterilmiştir. Ailelerde ve evli çiftlerde yaşanan geçimsizlikler, bireylerin çoğunun ruh sağlığının bozulmasına ya da davranış bozukluklarının yaşanmasına neden olmaktadır.
Tıp biliminin bir parçası konumunda olan psikoterapi tekniklerinin bireyler üzerinde uygulanması adına, tıp hekimleri yıllarca çalışmalar yürüterek uygulanacak tekniklerin kişiler üzerindeki etkilerini araştırmışlardır. Yapılan araştırmalar sonucunda, son yıllarda psikoterapi teknikleri daha da modernleştirilmiş ve terapilerden alınan sonuçlar daha verimli bir hale gelmiştir. Farklı alan hekimleri ve de psikolojiyle uğraşan bilim adamlarının beraber yürütmüş olduğu bu çalışmalar sonucunda, davranışçı, bilişsel, varoluşçu, dinamik ve de bütüncül yapıda farklı psikoterapi ekolleri ortaya çıkmıştır. Dünyada yaşamını sürdürmekte olan insanlar yapı olarak birbirlerinden farklı olduğundan dolayı, psikoterapi sonucu kişilerin verdiği tepkiler de birbirlerinden farklı olmaktadır. Bu noktada bireysel farklılıklar kavramı devreye girmektedir. Bu bağlamda ortaya çıkan farklı psikoterapi ekolleri, kişilere göre uygulanarak en verimli sonuçların alınmasını sağlamaktadır.
Psikoterapi aşamasında öncelikle sorunun ne olduğu analiz edilerek çözüm için farklı yöntemler aranmaktadır. Bu noktada, psikoloji uzmanı kişideki sorunun giderilmesi sürecinde farklı ekolleri kullanabileceği gibi aksine de tek bir ekol da kullanabilmektedir. Psikolojik rahatsızlık, oldukça önemli bir sorundur ve de kesinlikle uzman bir psikoloji uzmanına danışılarak hareket edilmelidir. Kişilerin bu konuda bir uzmandan yardım almaları, hem kendileri hem de sosyal çevreleri açısından önem teşkil eden bir durumdur.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.