SARS hastalığı yakın zamanda ortaya çıkan, zatürre ye benzer belirtiler gösteren çağımızın hastalıklarından biridir. 2003 Yılında ilk vakaların görülmeye başladığı Kuzey Amerika ve Avrupa taraflarında endişeye sebep olmuştur. Hastalık kişiden kişiye kolayca bulaşabilmekte, hastanelerdeki ilk sars vakalarında personellerin ve doktorlarında etkilendiği yayılgan bir hastalıktır. Sağlıklı kişiye bulaştığı taktirde, kişinin bağışıklık sistemine göre en erken 2-6 gün içinde etkisini gösterebilmektedir.

SARS öksürük ile başlayarak, yüksek ateş, titreme aşırı terleme gibi virüs hastalıklarının genelde yaptığı belirtileri göstermektedir. Hasta baş ağrısı ve titremenin yanında solunum güçlüğü çekemeye başlarsa en kısa zamanda solunum cihazına bağlanmalı ve gerekli tedavilere başvurulmalıdır. Hastanın bulunduğu alanda kesinlikle hava solunmamalı gerekli tedbirler alınmalıdır. Hastanın bulunduğu odada birkaç defa öksürmesi oradaki herkese virüsü bulaştırmaya yetecek kadar etkilidir.

Tedavi edilecek olan hastalara sars adına özel bir tedavi yöntemi uygulanmamaktadır. Henüz sars virüsüne karşı geliştirilmiş bir ilaç olmayıp zatürre hastalarına uygulanan tedavi yöntemleri uygulanmakta, antibiyotik, antiviral verilmekte, gerek duyuldukça intravenöz sıvılar ve oksijen verilmektedir.

Taşıyıcıya gerek duymadan da uzun süre yaşayan sars virüsü(coronavirus) bu özelliği ile bulaşma etkisini kuvvetlendirmektedir. Yapılan bazı araştırmalarda sars virüsünün Dünya üzerinden değilde uzay yolculuklarından dünyaya geldiği söylenmektedir. Dünyada bulunan ve genelde hayvanlarda görülen virüslere göre çok farklı genetik yapıya sahip olan coronavirus dünyadan uzaya gitmiş orada evrimleşip tekrar dünyaya gelmiş olması yapılan araştırmalar sonucundaki tahminlerdir.