Kısaca, yeti yitimi olarak tanımlanan engelli olma durumu, incitici ve rahatsız edici kabul edilen “sakat, özürlü ya da malul” gibi kelimelerle de adlandırılmaktadır. Resmi evraklarda bile bu rahatsız edici tabirleri görmek mümkündür. Örneğin, bir kusurundan dolayı askere gitmesi sakıncalı olan kişilere, “çürük” raporu verilmektedir. Ancak, bir takım düzenlemeler de bu anlamda yapılmıştır. Bununla alakalı olarak, ülkemizde “özürlü” sözcüğünün resmi olarak kullanılması yasaklanmıştır.
Engelli kişilerin tek sıkıntısı, kendilerine yakıştırılan kaba isimler değildir. Birçok engelli kişi, toplumun kendilerine olan yaklaşımlarından dolayı dertlidir. Kişisel yaşamdan sosyal çevreye varıncaya dek, hayatın her alanında var olan engelli vatandaşların bir kısmı hafif engelli, bir kısmı ise ağır engellidir. Ağır engelli kişiler, çoğu yaşamsal faaliyetini tek başlarına gerçekleştiremezken, hafif engelli kişiler bu anlamda biraz daha avantajlıdırlar.
Engelli olma durumu, genel başlıkları bakımından 3’e ayrılmaktadır.
Fizyolojik Engel
Bireyin, doğuştan ya da sonradan maruz kaldığı bir tür olan fizyolojik engelli olma durumu, bir rahatsızlık ya da kaza sonucu hayati bir organın yetisinin kaybolması veya azalması ile ortaya çıkmaktadır. Solunum bozuklukları, organ yetmezlikleri gibi örnekler, fizyolojik engellerden ikisidir.
Zihinsel – Nörolojik Kontrol Problemi Engeli
İşitme, görme ya da diğer duyular ile ilgili problemlerin görüldüğü engelli olma durumudur. Doğuştan ya da sonradan yaşanan problemler sonucu ortaya çıkan bu tip engel durumlarında, duyunun algılanamaması, algılansa dahi beyinde doğru yorumlanamaması, hatta duyuların sinir sistemi içinde iletilememesi durumları, bu engel türünün nedenini oluşturmaktadır. Öğrenme bozuklukları, dikkat yetersizlikleri, görme yetisinin kaybolması, işitememe problemi, duygusal algı bozuklukları, gibi durumlar, bu engel türüne dahildir.
Fiziksel Engel
Yaşam fonksiyonlarını etkilemese de, uzuv kaybı kaynaklı yürüyememe, hareket edememe gibi engellerin oluşturduğu engellilik türüdür. Doğuştan olabileceği gibi, hayat akışı sırasında da maruz kalınabilir.
Engelli Bireylerin Toplumdaki Yeri Nedir?
Engelli bireyler, hayatlarını sürdürürken birçok sorunla karşılaşmaktadırlar. Bu sorunların çözümünde ise, hem devlet eliyle, hem de gönüllük esas alınarak, fazlaca pratik çözüm geliştirebilmek ve engelli bireylerin hayatlarını kolaylaştırabilmek mümkündür. Ayrıca, bazı sivil toplum kuruluşlarının ya da spor kulüplerinin öncülük ederek, sadece engelli kişiler arasında yapılmasına ön ayak olduğu futbol, satranç, tekerlekli sandalye basketbol maçları gibi aktiviteler de, engelli vatandaşların topluma kazandırılması ve moral motivasyonlarının yüksek tutulması noktasında çok önemlidir. Her ne kadar son yıllarda gerek Türkiye’de, gerek batılı ülkelerde engelli bireylerin özel durumlarına dikkat çeken birçok program, afiş, organizasyon gibi etkinlikler hazırlansa da, engelli bireylerin sosyal yaşamda ve topluluklar içindeki sıkıntıları azalmamaktadır. Toplumun dikkati engelli bireylerin yaşadığı sıkıntılara bir parça çekilebilmiş olsa da, uygulama anlamında kampanyalar sonrası hayat tersine dönmektedir.
Örneğin, bir döneme damgasını vuran “mavi kapak toplama ve bunun sonucunda tekerlekli sandalyeler alma” furyası, çok iyi niyetli ve sonuç odaklı bir kampanya olsa da, takip eden süreçte etkisini yitirmiştir. Engelli bireyler, yeniden kaderleriyle baş başa kalmak zorunda bırakılmışlardır. Görme yetisi olmayan, bilinen adıyla “kör” bireyler, kendileri için özel döşenen kabartılmış kaldırım taşları üzerinde yürüyememektedir. Bu tip engelli yollarının üzerilerinde herhangi bir yapı olmaması gerekirken, birçok yerde bu tip kaldırımlar ve yolların üzerinde korkuluk, otobüs durağı ya da park etmiş araçlar görülmektedir. Yine bir başka düşüncesizlik ise, üst geçitler ya da merdivenle çıkılan her türlü bina, iş yeri gibi alanlarda, tekerlekli sandalye kullanan bireylerin yararlanabileceği ve hareket edebileceği düz rampaların yapılmaması ya da gerek görülmemesidir.
Tekerlekli sandalye kullanan ve sosyal hayatta yoğun olarak karşılaştığımız engelli vatandaşlarımız için, kimi belediyeler özel yollar yapmış olsa da, Türkiye’nin birçok şehrinde kaldırımlara düz rampaların yapılmadığı görülmektedir. Benzer olarak, otobüslere iniş ve binişler için de yardımcı rampaların hazır bulunması gerekmektedir.
Bu anlamda kritik bir söz olan “Her sağlıklı insan bir engelli adayıdır” cümlesi, akıllardan çıkarılmaması gereken bir önermedir. Sağlıklı olan bireyler, engelli bireyleri düşünmedikçe ve onlara yardımcı olmadıkça, bu vicdani yara her gün kanamaya devam edecektir. Engellilere karşı anlayış ve hoşgörünün yüksek olduğu Avrupa’da, tüm toplum hizmetleri engelli vatandaşların da rahatlıkla yararlanabileceği şekilde yapılmaktadır. Aynı şekilde, gerek Türkiye’de, gerek doğu toplumlarında da engelli vatandaşlara karşı sorumluluk ve düşünceli olma durumunun artması gerekmektedir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.