Öncelikle son yıllarda neredeyse her beş arabadan birinde kullanılmaya başlayan açık hava filtreleri hakkında birçoğumuz bir şeyler duymuşuzdur. Ama asıl olan bunun avantajları dışında birçok dezavantajının da bulunmasıdır.

Aslında çoğu araçta performansı arttırdığı düşünülerek yapılan bir uygulamadır ancak açık tip hava filtreleri çalışma prensibi gereği motora daha çok hava emilimi sağlayarak yakıtın yakılmasında maksimum oranda oksijen kullanılmasını sağlar bu en temel çalışma prensibidir. Anlık emilen hava soğuk bir şekilde motora ve ardından silindirlere çekilir tıpkı kömürü yellediğimizde nasıl kor haline geliyorsa yakıtın da maksimum oksijenle ateşlenmesini sağlar böylece silindirlerdeki yanma maksimuma ulaşır, performansa da 3- 5 bg kadar bir güce kadar etki eder. Aracın motor sesini değiştiren de budur kimileri için bu ses çok cezbedici olsa da bazıları için uğultudan başka bir değer görmemektedir.

Kişisel düşünceler tartışılabilir mutlaka. Ancak bu sistemin bazı dezavantajları da vardır. Açık tip hava filtresi diğer hava filtrelerine göre daha fazla havayı emmesi için tasarlanmıştır ve bu nedenle havayı daha az süzmekte ve motor içine daha çok yabancı madde alınmasına imkan vermektedir. Bu yabancı maddelerde zamanla silindirlerde aşınmaya, yıpranmaya ve deformasyona neden olmaktadır sonuç olarak da motorda yağ yakmalara kompressyonun zayıflamasına, motorun üfürmesine, kısacası motor ömrünün çabuk tükenmesine neden olur. Daha fazla hava çeken motorun yakıt sarfiyatı da artacak yakıt maliyeti yükselecektir. Kısacası açık hava filtreleri performansı arttırdığı gibi maliyetleri de arttırmaktadır...