Kendini gerçekleştiren kehanet, olması düşünülen bir durum veya eylemin gerçekliğe dönüşmesi  durumudur. Örneğin “bugün sanırım çok kötü bir gün geçireceğim” düşüncesine kapılan bir kişi isteyerek olmasa da bilinçaltına yerleşen bu düşünce dolayısı ile eylemlerini negatif yönde etkiler ve kötü bir gün geçirir.

Bu konu hakkında bizim kültürümüzde “sakınan göze çöp batarmış”, “bir şeyi kırk kere dersen olur” gibi sayısız deyim bulunmaktadır. Özellikle bayanların eşlerine sıklıkla söyledikleri “sen beni sevmiyorsun” veya “bir gün beni aldatacağını biliyorum” gibi laflar da kendini gerçekleştiren kehanetler arasındadır. Teori birçok filmde de yer almakta olup birçok reklam filminin de ana teması haline gelmiştir.  Kendini gerçekleştiren kehanet bir anlamda tarihi önceden yazmak gibi de algılanabilir. Bunun önemli örneklerinden biri Yunan Mitolojisi’nde yer almaktadır. Mitolojiye göre Thebes’in kıralı olan Oedipus’a bir kahin babasını öldürüp annesi ile evleneceğini söylediğinde Oidiphus dehşete düşer ancak hikayenin ilerleyen aşamalarında kehanetin kendini gerçekleştirdiği görülmektedir.

Kendini gerçekleştiren kehanet terimi ilk olarak 20. Yüzyıl sosyologlarından Robert Merton tarafından ortaya atılmıştır. Merton’un 1949 yılında yayımlanan Sosyal Teori ve Sosyal Yapı isimli kitabındaki tanımına göre kehanet veya tahmin aslında yanlıştır fakat insanlar eylemleri ile bunu doğrulamaya çalışmaktadır. Modern yaklaşıma göre kehanet be doğru nede yanlıştır fakat olasılıklar kişinin bilinçli veya bilinçsiz eylemleri ile olanaklı hale gelmektedir.

Edebiyatta da sayısız modern kendini gerçekleştiren kehanet örnekleri bulunmaktadır. Örneğin, Harry Potter serisinin finalinde Lord Voldemort Harry’e saldıracağı şeklinde bir çeşit kehanet işitmektedir ve daha sonra bu kehanet gerçeğe dönüşmektedir.

Liberal ekonominin atar damarı olan ticaretin en önemli maddesi reklamlar da kendini gerçekleştiren kehaneti sıklıkla kullanmaktadır. “Dünyanın bir numaralı diş macunu”, “bana göre süt, onlara göre çikolata”, “İstanbul’un içinde, sorunların dışında”, “içinizdeki baştan çıkarıcılığı harekete geçirmek için” gibi sloganlar bunlara verilebilecek sayısız örnekten sadece birkaçıdır.  Ülkemizde sporun en popüler branşı olan futbolda da kendini gerçekleştiren kehanet örneklerine rastlayabiliriz. Bunun en önemli örneği Galatasaray Fenerbahçe derbileridir. Son yıllarda oluşan algı Fenerbahçe'nin Galatasaray'ı yeneceği yönündedir ve bu algı futbolcuları da etkilemekte ve kadro kalitesi ne olursa olsun çoğu kez gerçekliğe dönüşmektedir.

Modern anlamda kendini gerçekleştiren kehanet, olayların gelişimi hakkında gösterilen tutum olarak da ifade edilebilir. Deprem veya fırtına gibi büyük olaylar için bu tutumlar çok önemli olmasa da, diğer insanlar ve yanıtları gibi küçük olayları etkilediğine kesin gözüyle bakılmaktadır.  Bunların yanında, olaylara veya olacaklara “iyi” ve “kötü” gibi sıfatlar takmak kişilerin beklentilerini ağır bir şekilde etkilemektedir. Kötü bir gün geçireceğini düşünerek evden çıkan kişinin otobüsü kaçırması muhtemeldir çünkü kişi kötüye delalet eden her şey için homurdanma isteği ile yola çıkar ve bu tarz olayların başına gelmesini dört gözle bekler. İş yerinde veya okulunda hep negatif olur ve bu etrafındaki kişilerin de kendisine olan yaklaşımını etkiler. Gün kötü gitmeye devam ederken eve dönüşte ailesi ile tartışma yaratmak için sürekli neden arar ve muhtemelen bunların hiçbirini isteyerek yapmaz ancak bilinçaltında oluşan fikir bütün hareketlerini etkiler.

Bunların aksine kişi güne iyi başlayacağını düşünürse gününün iyi geçmesi işten değildir. Kişi belki otobüsü kaçırabilir ancak belki de bu sayede yoldan geçen arkadaşının arabasına binmesine neden olacaktır. Çalışma arkadaşları ile iyi bir hava oluşturup çok sağlıklı fikirler yaratacaktır. Eve döndüğünde çocuklarını kavga ediyorken görmek aslında kendisinin yetiştirme kabiliyetini göstermesi için mükemmel bir fırsat olacaktır. Eşinin yaptığı çorbanın çok kötü olması belki de en sevdiği pizzayı sipariş etmek için güzel bir bahane haline gelecektir.

Kendini gerçekleştiren kehanetin ve pozitif tutumun iyi anlaşılması kronik ağrıların giderilmesinde, panik atak ve anksiyete bozukluğu gibi hastalıkların tedavisinde de yardımcı olmaktadır. Bu nedenle yıllardır “Polyannacılık” olarak anılan ve çoğu kez küçümsenen tutumun kişinin sağlığına kadar her şeyine faydalı olacağını görmemek çok akılcı olmayacaktır.

Kategoriler:

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Coğafya Tarih Sitesi Matematik Sorusu Türkçe Sitesi